Bire Bin Verir …
Kim güzel hizmetlerde bulunursa , zararı olmaz , kârı olur . Allah için kim ne yaparsa mânevî kazanca erer .
Sen O ’ nun yoluna bir verirsin , O sana bin verir . Şimdi neden ? Bütün vergiler O ’ na ait , Allah ’ a ait . Sen sanma ki sen kazanıyorsun . Senin aklından O çalışıyor , senin malından güzel bir mal ürettiriyor , yine kendisi bir yerden müşteri oluyor , kendi alıyor , yine kendi satıyor .
Ve bakıyor , sen o kazancı nereye harcayacaksın ? Harcadın mı O ’ nun yoluna , O bire bin verir ; harcadın mı nefsinin yollarına , harcarsın harcarsın , bir gün gelir bu âlemden vedâ edersin , arkandan değişik değişik diller dökülür ve senin rûhun rûhî cezaya gider .
Bu yüzden Allah için ne yapılırsa , o kişi hiç gam yemesin , her yerde Allah ona huzurlu yaşam verir .
“ Hepimiz , bütün insanlar , oynaya oynaya şu bedava olan sayısız dünya nimetlerine şükretmek için Hakk ' ın dergâhından gelmiş sûfîleriz . Hakk âşıklarıyız .
Bize ikrâm edilen çeşit çeşit nimetlere yalnız şükretmek değil , can versek yerindedir . Zaten şu bol bol definelere karşı sûfînin canının ne kıymeti var ?
Bütün canlılara , insanlara , hayvanlara , kuşlara , balıklara ikrâm edilen bu umûmî dünya sofrasında ikrâm edilen nimetlerin konduğu büyük kabın kapağı göktür . Bu sofranın ihtişâmından , ikrâm edilen çeşitli yemeklerin nefis oluşundan , tatlarından , kokularından , renklerinden , güzel oluşundan nasıl bahsedeyim ? Bu dilin harcı mı ? Dilim dönmüyor , konuşamıyorum .
Biz Hakk yoluna düşmüş sûfîleriz . Biz padişâhlar padişâhının nimetlerini yiyenlerdeniz . Yâ Rabbi ! Bu kâseyi , bu sofrayı ebedî kıl , kıyâmete kadar yaşat .”
112