sunulmasında alınması gereken her türlü önlemleri kapsar, bu durum aynı zamanda
besin hijyeni içinde geçerli olup besinlerin insan sağlığına zarar vermemesi amacıyla
üretimden tüketime yapılması gereken tüm işlerdir. Gereken hijyen koşullarına dikkat
edilmemesi besin zehirlenmesi, alerjik reaksiyon vb. bir çok soruna yol açabilmektedir.
Bu açıdan tüketicinin korunması adına hijyen şartlarının oturtulması gıda güvenliğinin
en önemli konularından birini oluşturmaktadır. Değinilen bu unsurlar dahilinde ele
alınabilecek gıda güvenliğinin zıttı olan gıda güvensizliği ise bu koşulların
sağlanmaması durumunda ortaya çıkmaktadır. 2050’ye kadar dokuz milyarı aşması
beklenen dünya nüfusunun beslenme ihtiyaçlarının yeterli seviyede ve güven, kalite,
hijyen, vb. koşullarda karşılanamaması yani gıda güvensizliği riskiyle karşı karşıyadır.
Gıda Güvenliğinin Gelişim Süreci
İnsanoğlunun beslenme kaynağı olan gıdalar tarihin en eski dönemlerinden beri
üzerinde tartışma konusu olan ve önemle durulan konulardan biri olmuştur. Gıda
kaynaklı risklerden kaçınmak ve yeterli gıda ya erişim için, tarımsal olarak yeterli
üretimin sağlanması gibi çeşitli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Gıda konusunda
verilen önemin ve stratejik pozisyonu kıtlık ve açlık problemiyle yüzyüze bulunan
ülkelerin, tarih boyunca ki savaş sebeplerinden biri olmuş ve verimli toprakları elde
etme fikri en temel güdüleyicilerden biri olmuştur. Bakıldığında;; baharat, tuz ve
boyaların kullanımı Mısır ve Romalıların döneminden beri bilinmektedir. Kayıta geçen
ilk gıda zehirlenmesi milattan sonra 943 yılında Fransa’da hububattan 40.000 kişinin
zehirlenerek ölmesidir. Bu durum gıda kaynaklı tehlikelerin ne denli ölümcül
olabileceğinin bir göstergesidir. Gıda organizmalarına yönelik ilk çalışmalar
mikroskobun geliştirilmesiyle olmuştur. Mikroskopla birlikte, mikroorganizmaların
gıdaların bozulmasına yol açtığı bulunmuştur. Bilimsel gelişmelerle birlikte gıda
kaynaklı hastalıkların önlenmesine ilişkin önemli ilerleme katledilmiştir. Gıdaya yönelik
çeşitli düzenlemeler geçmiş dönemlerden beri yapılmaktadır. Bakıldığında Orta Çağda
Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere, Fransa gibi ülkeler çeşitli düzenlemelerde
bulunmuşlardır. Avrupa ve Osmanlıda kaliteli ve hilesiz gıda üretilip satılmasına ilişkin
Ahilik ve Lonca teşkilatı tarzı birlikler oluşturulmuştur. Bu teşkilatlarda söz konusu
alanda ilgili düzenlemelerin yanında, kurallara uymayan ve haksız rekabette
bulunmaya teşebbüs eden esnafa çeşitli yaptırımlar uygulanmıştır. “Dünyada gıdaya
yönelik ilk yasal düzenlemelere baktığımızda, ilk temel gıda kanunları İtalya ve
İngiltere’de 1860, Almanya’da 1861, Avusturya’da 1887, Fransa’da ise 1905 yılında
5