sebep olabilir, örneğin;; Brezilya kestanesinden soya fasulyesine aktarılan genin,
insanda alerjik etkilere yol açtığı gözlenmiştir. Görüldüğü üzere GDO teknolojisi ile
üretilmiş ürünler insan sağlığı üzerinde alerjik etkilere yol açabilmektedir. Ancak, asıl
sorun çok daha ciddi problemlere yol açabilme ihtimalidir. Ürünleri zararlılara karşı
dirençli kılmak amacıyla kullanılan genlerle ürünler tüketildiği takdirde insan
organizmasındaki dokularda birikime yol açmaktadır. Yapılan çalışmalarla GDO’lu
ürünlerin kısırlık ve sakat doğum riskini artırdığına dair bulgular elde edilmiştir. Sonuç
olarak GDO’lu ürünler insan sağlığı, çevre, tarımsal açıdan sağladığı faydalar yanında
bazı risklerde barındırmaktadır. Bilhassa insan sağlığı üzerinde meydana getirdiği
olumsuz etkiler başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüketiciler açısından ciddi şüphelere
sebep olmuştur. Gıda güvenliğinin sağlanmasında GDO ’lu ürünlerin tohumdan satış
sonrasına kadar denetimlerinin çok iyi yapılması gerekmektedir. Tarladan sofraya gıda
güvenliği yaklaşımı gereği ürünlerin GDO içerip ermediği etiket ve ambalajların
üzerinde belirtilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda Amerikan Tıp Birliği bu ürünlerin
etiketlenmesinin zorunluluğunu savunmaktadır.
GIDA GÜVENLİĞİNDE TOHUM VE PESTİSİTİN YERİ VE ÖNEMİ
Gıda Güvenliğinde Tohumculuk
Tohum tarafında gıda güvenliği konusu 60’lı yıllardaki yeşil devrime dayanmaktadır. II.
Dünya Savaşı sonrasında artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak için, tarımsal
sahada verim artıcı çalışmalara başlanmıştır. Bu dönemden genetik teknolojisi tarımsal
sahada kullanılmaya başlanmış ve “hibrit”(melez) tohumlar gündeme gelmeye
başlamıştır. Hibrit tohumlar;; 1920’li yıllarda ilk olarak mısırda başlayan sonrasında
diğer bitkilerde devam eden ıslah tekniklerinden biridir. Hibrit tohum, belli bitki
çeşitlerinin birkaç yıl ardarda kendini döllendirmesinden sonra, aynı işleme tabi
tutulmuş başka bir çeşitle melezlenerek elde edilen bu tohumlar, ilk yıl yüksek verim
sağlarken sonraki yıllarda bu verim giderek azalır. Hibrit tohumlar bugün çoğu
gelişmekte olan birçok ülke tarafından yoğun olarak kullanılmaktadır. Bundaki en temel
sebep, bu tohumların üretim ve patent hakkının dünyada sayılı birkaç firmanın elinde
bulunmasıdır. Çiftçiler söz konusu tohumları topraklarına ektikten sonra, yerel
tohumlara dönmeleri zorlaşmakta topraktan yeterli verim alınamamaktadır. Bu sebeple
üretici ister istemez tohum alanında dışa bağımlı olmaktadır. Yerel çeşitliliğinde
azalmasına neden olan bu durum sürdürülebilir tarım çerçevesinde gıda güvenliği
17