Bu ayrıca etik açıdan da sıkıntı doğurabilir . Zaten post-editing işleminde gerekli olan detaylı düzenlemeleri yapmamak , metnin mekanik bir havada okunmasına yol açabilir ve anlam anlaşılsa bile biçim bağlamındaki başarısızlık okunabilirliği azaltabilir .
Light post-editing ’ in etik sınırları ne olmalıdır ?
Söz konusu kavram sadece metnin anlaşılması için hızlıca okunmasının yeterli olduğu , özet bilgi niteliğindeki metinlerin çevirisinde uygulanmalıdır . Ya da şirket metnin bir an önce çevirisinin yapılmasını istiyorsa ve yeterince zaman yoksa gerekli iletişimler kurulduktan sonra bu işlem yapılabilir .
Doğru post-editing işlemi nasıl yapılır , sınırları nedir ?
Öncelikle çevirisi yapılacak metnin türü önemlidir . Eğer metin detaylı bir düzenleme gerektiriyorsa üstünkörü veya hafif bir düzenleme yapmak , çevirmenin o metin türünde yeterince uzman olmadığını , post-editörlük kavramına hâkim olmadığını veya durumu ciddiye almadığını gösterir . Kapsamlı bir post editörlükte , içerik ve anlam korunarak metne biçimsel değişiklikler yapmak faydalı olabilir . Söz gelimi metni olduğu gibi çevirmek veya makine çevirisi çıktısı / önerilerini olduğu gibi kabul etmek yerine anlamı koruyarak farklı kelimeler tercih etmek bağlaçları , cümle yapılarını , fiilleri değiştirmek ( örneğin , Türkçeden İngilizce yönüne çeviri yaparken “ iddia etmek ” fiili için “ claim ” yerine “ assert that ’’, ’’ suggest that ’’, ’’ put forward ” fillerini tercih etmek ), çeviri kuram ve yaklaşımları çerçevesinde yeri geldiğinde yerlileştirme , adaptasyon , modülasyon gibi stratejilere başvurmak çevirmenin kendini metne konumlandırdığını gösterir . Ayrıca o metin türünün çevirisinde farklı yaklaşımlar kullanma becerisi de çevirmenin , metnin çevirisinde ya da daha doğru bir ifadeyle post-editörlük sürecinde uzman olduğu anlamına gelir . Bu işlemlerin sınırlarını çevirmenin bilgisi , becerisi ve uzmanlığı belirleyecektir .
Post-editing ’ te Çeviri kuramları kullanımı nasıl olmalıdır ?
Klasik çeviribilimdeki işlevsel çeviri kuramları son zamanlarda erek kitlenin beklentilerine göre yapılan çeviriyi savunup kaynak metnin değil , erek metnin önemli olduğunu vurgular gibi görünse de mutlaka çıkış noktasını oluşturan bir kaynak metin , bir de gidiş noktası olan çeviri metin yani erek metin vardır . Kuramlar bu ikili karşıtlık ilkesine göre uygulanır . Ancak makine çevirisi çıktıları söz konusu olduğunda makinenin verdiği ham çeviride kuram ve yaklaşımların , çeviri stratejilerine ve kuramlarına hâkim bir “ insan ” çevirmen kadar tam anlamıyla başarılı uygulandığını söylemek zordur . Her ne kadar nöral makine çeviri sistemleri başarı oranı yüksek çeviriler yapsa da metne insan müdahalesi gerekli olabilmektedir . Bu şekilde metin insansı ve duygu aktarımı açısından insan elinden çıkmış hale getirilebilir . Bunun için çeviri kuramları bilinçli bir düzlemde , son düzenleme olarak da tabir edilen post-editörlük aşamasında uygulanmalıdır . Bu durumda ikili karşıtlık ortadan kalkmıştır . Çıkış noktası olan kaynak metin , makine tarafından ham çeviriye dönüştürülmekte , ham çeviri son düzeltme aşamasında “ insan ” çevirmen tarafından düzenlenmekte ve çevirmen “ Skopos Kuramı ” gibi kuramları ya da çeviri stratejilerini ( uyarlama , güncelleştirme , genelleştirme , modülasyon vb .) bu süreç boyunca uygulayabilmektedir . Bu şekilde metne son hali verilmekte ve metin mekanik havasından kurtularak insansı hale getirilmektedir . O halde kuram ve yaklaşımların post-editing aşamasında uygulanabildiği söylenebilir .
18