geoCED geoCED Sayı 3 | Page 3

SAYI: 3 (EYLÜL 2019) Gerçeği kabul edelim. Sakarya, artık o eskilerin anlattığı Sakarya’ya benzemiyor!.. Bizans’ın direnme umudu, Osmanlı’nın kuruluş aşamasında rüyalarını süsleyen, yüzyıllar boyu çevresinde yaşayan insanlara suyu ve oluşturduğu alüvyal dolgulu topraklarla hayat kaynağı, I. Dünya Savaşı sonunda Anadolu’nun kurtuluşu için işgalcilere set olan bu nehir, artık geçmişte anlatılan Sakarya olmaktan hayli uzak görünüyor!.. Sakarya Nehri’ndeki değişmeleri, 1970’li yılların ikinci yarısından beri gözlemlediğimi söyleyebilirim. Geçen zaman içinde ne oldu da, Sakarya bu hale geldi? İşte böyle bir sorunun karşılığı olan gelişmeleri yakından görmek amacıyla Bilecik’in Osmaneli ilçesinden başlayan ve belirli etaplar halinde üç gün sürecek bir nehir seferi (ekspedisyon) yapmaya karar verdik. Gezinin ana teması da “Sakarya cennet olsun!..” üzerine oturtuldu. Biri karayolu ile ekibi takip etmek, yedi kişi de bot ile seyahat etmek üzere, sekiz kişi sıcak bir haziran sabahı yollara düştük. 29 Haziran 2019 günü Osmaneli’de, ilçenin batısında nehir üzerinde Bizans Dönemi’nde inşa edilmiş Taşkesiği Köprüsü önünde, bir gün önceden her türlü hazırlığını yaptığımız botumuzu suya indirdik. Sabahın erken saatleri. Herşey dayanılmaz bir dinginliğin içinde ama Sakarya boz bulanık suları ile hayli coşkulu… Bizi uğurlamaya gelenler ilçenin yöneticileri ve az sayıda basın mensubu. Ruhumuzu okşayan güzel sözler söylemeye çalışıyorlar ama bir taraftan da gözleri uzun zamandır böyle coşkulu akış göstermeyen Sakarya Nehri’nde!.. Sakarya o gün olmadığı kadar yatağını doldurmuş. Kahverengi tonlardaki suyu, girdaplar yaparak köprü kalıntıları arasında gürültülü şekilde akıyor. Belli ki yukarı kesimlerde yoğun sağanaklarla aşırı beslenmiş, bol miktarda erozyon malzemesi taşıyor. Vedalaşma faslını bitiren ekip elemanları sıra ile bota atlıyor. Ekibin son elamanı bota bindiğinde bizi Karadeniz kıyılarına ulaştıracak botumuz, artık Sakarya’nın boz bulanık suları arasına sürüklenmeye başlamıştı bile. İlk anlarda, nehir seferimizi belgeleyecek olan kayıt cihazlarımızı rahat kullanabileceğimiz şekilde bir oturma düzeni oluşturduk. Bunu takiben herkes görevinin gereğini yerine getirme telaşında küreklere asıldık. Artık ekip elemanlarının günlerdir haylini kurdukları işin içindeydik. Botla bir akarsuda seyahat etme konusunda içlerinde en tecrübeli olan bendim. Söylediklerim harfiyen yerine getirilmeye çalışılıyor. Ekip, ilk etabın daha başlarında, bu işi en iyi şekilde yapabilme samimiyeti içinde olduğunu belli ediyor. Buna seviniyorum. Sakarya Nehri, Osmaneli batısında İznik’e giden karayoluna paralel şekilde uzanan yatağında iki taraftan ağaçlıkların oluşturduğu gölgeler arasından ölgün bir akışla, Göksu Çayı’nın katıldığı noktaya doğru süzülüyor. Başlangıçtaki coşkusu yok. Kıpırtısız yüzeyi ile iki taraftan yatağı kuşatan ağaçların hafif rüzgârda yarattığı uğultu ve kuş sesleri, tamamen nehrin boz bulanık sularına odaklanmış duyu organlarımızın harekete geçtiğini işaret ediyor!.. Herşey hayallerimizin ötesinde güzel. Gözlerimizi yoran nehir kıyılarında ağaç dallarına, çalılıklara takılmış katı atık kirliğine delil oluşturan çöpler. Nehir, o günlerde ne kadar bol su taşısa da, su kirliği kimsenin dikkatinden kaçmıyor. 2