SAYI: 1
(Önce salamura edilmiş ardından zeytinyağına batırılmış balık eti)
İNANÇ COĞRAFYASINDA YEMEK KÜLTÜRÜNDEN KESİTLER
Toplumsal hayatta din gibi farklı kültürel unsurlar da yeme – içme alışkanlıklarıüzerinde
etkilidir. Din, nelerin yenilip yenilemeyeceği, yılın belli günlerinde nelerin ve nasıl bir
yenilebileceğini, günün hangi zamanlarında yemek yenileceği gibi alışkanlıklarda etkili
olabilmektedir (Kaypak ve Uçar,2018). Müslümanlarca kutsal sayılan Ramazan ayında günün
belli saatlerinde( gün doğumu- gün batımı arası) yiyecek ve içecek tüketilmemesi, Musevi
inancındayeme- içmeye sınırlandırmalar getirilmesi ya da bazı gıdaların tüketiminin övülmesi
(TsomGedalya oruç günü, AsaraBetevet Orucu, Taanit Beherot Orucu, Pesah hamur Orucu,
Şavuot Bayramı’nda sütlü tatlı yeme geleneği, Tişa Beav’da oruç tutma ritüeli,
(www.turkyahudileri.com) beslenmenin zamanlaması ile ilgili çeşitli örnekler
oluşturmaktadır.
Yukarıda sözü edilenler beraberinde farklı grupların birbirlerine yakınlık ve antipati
duymasına yol açar. Hiç et yemeyen Hintli, et yemenin helal olduğu İslamiyet dinine mensup
birinden kendini ayırır. Aynı Müslüman, et yeme konusunda Hıristiyan ile aynı noktada
buluşurken; domuz yememek konusunda Musevilere yakınlık duyar (Hatemi,
1996:126.Aktaran:Beşirli, 2010).Benzer bir durum aynı dinin farklı mezhepleri, hatta aynı
mezhebe mensup olup farklı topluluklar için de geçerlidir. Orta asya coğrafyasında atın ve at
sütünden elde edilen kımızın besin olarak tüketilmesi bunun en tipik örneğidir (Beşirli, 2010).
Din aynı zamanda bazı besinlerle ilgili ritüeller oluşturarak dini kimliğin oluşmasını
sağlamaktadır. Birçok dinde bulunan kurban ritüelinde bunların en önemlilerinden biri olduğu
söylenebilir(Gürhan, 2017).
geoCED
www.geoced.org
25
Coğrafya Eğitimi Derneği
www.tceder.org