SAYI: 1
Alkollü içkilerde tahıllar, yerini üzüm ve çok sayıda meyveye bırakmıştır. Şarap, rakı ve likör
gibi. Bu kuşakta etkili olan iklim özellikleri kuşak içinde de belirgin farklılıkların ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Akdeniz Havzası’nda zeytinyağlı yiyeceklerin yaygın tüketimine
karşın orta Asya’da hamur işi ve koyun etinin yaygın tüketilmesi gibi.
•Tropikal kuşağa gelindiğinde temel besin kaynaklarının patates, bazı bölgelerde deniz
ürünleri, tavuk, kassava, av etleri, yer fıstığı, sorgum, pirinç gibi ürünlerden oluştuğu görülür.
Tropik meyvelerin sayısı ise oldukça fazladır.
Yemek pişirme sanatının Mezopotamya’da temellerinin atılmasından sonra zaman içerisinde
mutfaklar birbirinden ayrışmaya başlamıştır. İlki Asya ile Çin mutfağı olarak gerçekleşmiştir.
Kimi araştırmacılar bu ayrımın ilk olarak Anadolu ve Çin mutfağı olarak ikiye ayrıldığını
belirtmektedir(Düzgün ve Özkaya, 2015). Bir başka araştırmaya göre Dünya’daki bütün
mutfakların temelinde Mezopotamya mutfağının doğrudan etkisi vardır. Çünkü ilk yerleşik
yaşamın başladığı ve tarımın ilk defa yapıldığı topraklar Mezopotamya ve çevresidir. Ayrıca
bu bölgede yaşayanların ticaretle uğraşmaları bukültürün geniş bir çevreyi etkilemesine neden
olmuştur(Yarış,2004.Aktaran: Düzgün ve Özkaya, 2015).
Ekonomik ilişkiler ve ticaret yolları, göçler, keşifler, savaşlar gibi süreçler aynı zamanda
yemek kültürünün de yayılmasını sağlayan belirleyicilerdir(Beşirli, 2011:139.Aktaran:
Kaypak ve Uçar,2018). Bugün Avrupa ve Asyalıların standart ürünlerinin birçoğu bu
keşiflerden sonra bilinmeye başlanmıştır. Dünya’daki füzyon mutfakların oluşmasının
temelinde bu etkileşimlerin yattığı söylenebilir. Malezya, Singapur, Endonezya, G. Afrika,
Hindistan, Avustralya, Meksika, Karayipler füzyon mutfaklar için gösterilebilecek tipik
örneklerdir.
Günümüze ulaşmış bazı kaynaklar, örneğin seyahatnameler, yazıldıkları dönemin sosyo-
kültürel özelliklerini anlatan önemli belgelerdir. Örneğin İbn Battuta, Seyahatnamesi’nde
gezdiği ve gördüğü coğrafyalardaki izlenimlerini detaylı bir şekilde aktarmış ve bu detayların
bir kısmını yeme- içme kültürüne ayırmıştır. BattutaTürklerin et, süt ve bulgur gibi tahılları,
Hintlilerin, çokça ekmek ve çeşitli baharatları tükettiğini, Bangladeş ve Afganların neredeyse
sadece pirinç ile beslendiklerini, Türklerin at ve koyun eti, Afrikalıların deve eti, Çinlilerin
domuz ve köpek eti, Bizanslıların ise domuz etini tükettiklerini belirtmiştir(Yılmaz ve Önçel,
2018).
(Belçika’da yerel pazardan bir görüntü)
geoCED
www.geoced.org
21
Coğrafya Eğitimi Derneği
www.tceder.org