geoCED geoCED Sayı 1 | Page 24

SAYI: 1 Alkollü içkilerde tahıllar, yerini üzüm ve çok sayıda meyveye bırakmıştır. Şarap, rakı ve likör gibi. Bu kuşakta etkili olan iklim özellikleri kuşak içinde de belirgin farklılıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Akdeniz Havzası’nda zeytinyağlı yiyeceklerin yaygın tüketimine karşın orta Asya’da hamur işi ve koyun etinin yaygın tüketilmesi gibi. •Tropikal kuşağa gelindiğinde temel besin kaynaklarının patates, bazı bölgelerde deniz ürünleri, tavuk, kassava, av etleri, yer fıstığı, sorgum, pirinç gibi ürünlerden oluştuğu görülür. Tropik meyvelerin sayısı ise oldukça fazladır. Yemek pişirme sanatının Mezopotamya’da temellerinin atılmasından sonra zaman içerisinde mutfaklar birbirinden ayrışmaya başlamıştır. İlki Asya ile Çin mutfağı olarak gerçekleşmiştir. Kimi araştırmacılar bu ayrımın ilk olarak Anadolu ve Çin mutfağı olarak ikiye ayrıldığını belirtmektedir(Düzgün ve Özkaya, 2015). Bir başka araştırmaya göre Dünya’daki bütün mutfakların temelinde Mezopotamya mutfağının doğrudan etkisi vardır. Çünkü ilk yerleşik yaşamın başladığı ve tarımın ilk defa yapıldığı topraklar Mezopotamya ve çevresidir. Ayrıca bu bölgede yaşayanların ticaretle uğraşmaları bukültürün geniş bir çevreyi etkilemesine neden olmuştur(Yarış,2004.Aktaran: Düzgün ve Özkaya, 2015). Ekonomik ilişkiler ve ticaret yolları, göçler, keşifler, savaşlar gibi süreçler aynı zamanda yemek kültürünün de yayılmasını sağlayan belirleyicilerdir(Beşirli, 2011:139.Aktaran: Kaypak ve Uçar,2018). Bugün Avrupa ve Asyalıların standart ürünlerinin birçoğu bu keşiflerden sonra bilinmeye başlanmıştır. Dünya’daki füzyon mutfakların oluşmasının temelinde bu etkileşimlerin yattığı söylenebilir. Malezya, Singapur, Endonezya, G. Afrika, Hindistan, Avustralya, Meksika, Karayipler füzyon mutfaklar için gösterilebilecek tipik örneklerdir. Günümüze ulaşmış bazı kaynaklar, örneğin seyahatnameler, yazıldıkları dönemin sosyo- kültürel özelliklerini anlatan önemli belgelerdir. Örneğin İbn Battuta, Seyahatnamesi’nde gezdiği ve gördüğü coğrafyalardaki izlenimlerini detaylı bir şekilde aktarmış ve bu detayların bir kısmını yeme- içme kültürüne ayırmıştır. BattutaTürklerin et, süt ve bulgur gibi tahılları, Hintlilerin, çokça ekmek ve çeşitli baharatları tükettiğini, Bangladeş ve Afganların neredeyse sadece pirinç ile beslendiklerini, Türklerin at ve koyun eti, Afrikalıların deve eti, Çinlilerin domuz ve köpek eti, Bizanslıların ise domuz etini tükettiklerini belirtmiştir(Yılmaz ve Önçel, 2018). (Belçika’da yerel pazardan bir görüntü) geoCED www.geoced.org 21 Coğrafya Eğitimi Derneği www.tceder.org