ROBERT PİETRO
“ Sorun değil . Zaten kalkmam gerekiyordu .” Elini suratına götürdü ve kalın parmakları ile gözlerini ovuşturdu . “ Yine de o ismi yüksek sesle söylemesen iyi olur .” Kendisini görünce ayaklanan Jonas ’ a döndü . “ Önümüzdeki toplantıya sende geleceksin . Senin ile beraber iki kişinin daha yüzük merasimi olacak . Artık bir yetişkin sayılırsın .” Hiç sevmediğini bilmesine rağmen elini oğlunun saçlarına daldırdı . Jonas hoşnutsuz gözükse de hafifçe gülümsemeden edemedi . Karma karışık hale gelip önüne düşen saçları arasından babasına baktı . Gözleri her ne kadar uykusuzluktan kapanmak üzere olsa da harelerinde beliren ışıltıdan gurur duyduğu anlaşılıyordu . Babasının sola dönüp ağır adımlarla uzaklaşmasını izledi . Üzerine oldukça koyu , kahve bir ayı postu geçirmişti . Geniş omuzlarına bakıldığında üvey çocuğun Robert olmadığı ortadaydı . Ulvir ’ in , Jonas ’ ı küçük bir çocuk iken sahiplendiğini ve ona kol kanat gerdiğini herkes biliyordu . Küçükken gerçek ailesinin bilinmemesi arkadaşları tarafından alay konusu haline getirilmiş ona istenmeyen bir çocuk gözüyle bakılmıştı . Ancak ağabeyi Robert onu dışlamalarına izin vermemiş , oyun oynarken onu hep aralarına almıştı . Jonas büyüyüp güçlenene kadar alay eden yaşıtları ile Robert bizzat ilgilenmişti .
Şimdi ise Jonas gerektiğinde kendi başının çaresine bakabilecek yaştaydı . 16 yaşını bitirmesine iki gün kalmıştı . Doğumunun üstünden 16 hasat geçen herkes yaş yüzüğünü almak için bölgenin şefinin önünde ona ve krala bağlılık yemini ederdi . Bu yüzük yetişkin bir birey olduğunun kanıtı olacaktı . Bu kanıta ihtiyacı vardı çünkü kendisine laf yetiştiremeyip çareyi ona “ Çocuk işte ne dediğini bile bilmiyor .” demekte bulanlara ne dese boştu . Düşüncelere dalmış halde başını öne eğmiş , parmağında yer edinecek karartılmış metal yüzüğü düşlüyordu . Bakış açısına giren ıslak çizmeler , görüşünde canlanan anılardan sıyrılmasına neden oldu . Kafasını yukarı kaldırıp önünde dikilen ağabeyine baktı . Ellerini önünde kavuşturmuş , düşünceli bir şekilde kendisine bakıyordu . Yan taraftan bir ses geldi . “ Demek sende büyüdün Jonas . Aklım almıyor . Daha dün ne yaptığını bilmez veledin tekiydin .” “ Aslına bakılırsa o Robert ’ tı . Ben her zaman aranızdaki aklı başında olan kişiydim .” Jaden ’ ın kahkahaları arasında Robert ’ ın minik ancak bir o kadar anlamlı kıkırtısı duyulmamıştı bile . “ Hazırlansak iyi olur . Bugün yola çıkacağız .” Pek bir şey dememişti ancak ağabeyi de oldukça mutluydu . Jaden elini görüşürüz dercesine kaldırdı ve hızlı adımlar ile kendi evine doğru gitti . Robert , atların işini halletmek için ahıra yöneldi . Jonas ise sırtını yasladığı kapıdan içeri girdi .
FKDAL Kültür , Sanat , Edebiyat Dergisi No : 3
9