FAYDA KOLEJI
31
Beşiktaş Ağa Camii’nde va’z eden Seyyid Abdülhakim Arvasi Hz.leri
ile tanışır ve O’na intisab eder… (Seyyid Abdülhakim Arvasi Hz.leri ile
tanışma sürecini aralarında geçenleri “O ve Ben” isimli eserinde tüm
detaylarıyla anlatmıştır.)
“Ensemin örsünde bir demir balyoz;
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye…”
Bir anda dünyayı ve şiirleriyle gelen tüm şöhreti elinin tersiyle iten Necip
Fazıl, artık Seyyid Abdülhakim Arvasi Hz.leri’nin dizi dibinden bir an
olsun ayrılmaz…
“Ver cüceye, onun olsun şairlik;
Şimdi gözüm büyük sanatkârlıkta…”
Ve Büyük Doğu… Necip Fazıla “Üstadlık” ünvanını verdiren davanın
ismi… Edebiyatın her alanında eser veren Necip Fazıl, geçmişte kalan tüm
şöhretini bir kenara koyarak tüm çabasını Allah ve Resulü’nün davasına ve
bu davayı kendisine tanıtan Şeyhi Seyyid Abdülhakim Arvasi Hz.leri’ne
harcamıştır:
“Düşünün ben ne büyük rütbeye tutkuluyum;
Çünkü O’nun kulunun kölesinin kuluyum…”
Çıkardığı Büyük Doğu dergisi, aynı adı taşıyan fikir derneği yüzünden
senelerce hapis cezası alan Necip Fazıl’ın toplam ömrünün 3te 1inden, 30
yaşından sonraki hayatının yarısından fazlası hapishanede geçmiştir.
25 Mayıs 1983…Edebiyat, tarih ve fikir başta olmak üzere hemen hemen
tüm alanlarda 106 civarında eser, yüzlerce sayılık dergi bırakan Üstad, 25
Mayıs 1983’te bu dünyadan göçtüğünde arkasında sadece yazılar, kitaplar
değil; günümüzde adı siyaset ve edebiyat başta olmak üzere birçok alanda
yetiştirdiği talebeleriyle medeniyetimizin yeniden ihya ve inşasına katkıda
bulunmaya hâlen devam ediyor. O’nun eserlerinden bazılarını tanıtarak
yazımızı sonlandırıyoruz.
ÇÖLE İNEN NUR: “İzin ver; onu bir kere de ben anlatayım! İzin ver;
herkesin boyuna göre açıldığı bu ufuksuz denizde sana yaklaşabilmek
değil, fakat kıyılardan, gerilerden yani kendimden uzaklaşabilmek
manasına bir kere de ben gücümü deneyeyim! Öyle ki, sahili kaybetsem,
artık gerilere dönemesem ve sende boğulsam, işte o zaman aradığım