fUSKA MAG FILM fUSKA MAG FILM
92 FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG 93
7: Kiss of the Spider Woman (Hector Babenco,1985)
1985 yılında Brezilyalı yönetmen Hector Babenco tarafından çekilmiş olan bu film, Arjantin’in önemli yazarlarından Manuel Puig’in aynı adlı romanından uyarlanmıştır.
Hem yetmişli yıllarda Güney Amerika’da yaşanan faşizme dair, hem de faşizm kavramının bildiğimiz ve zaman zaman da fark edemediğimiz tüm çehrelerine dair çarpıcı bir hikâye anlatan Kiss of the Spider Woman‘de kahramanlarımız, sekiz on metrekarelik bir hapishane hücresinde birlikte olmak ve birbirlerini tanımak zorunda kalan Marksist devrimci Valentin ile eşcinsel Molina’dır.
Molina’nın masallar anlatan bir kraliçeye benzemesi, Valentin’in eşitlikten yana bir devrimci olmasına rağmen ona karşı beslediği önyargı, Molina’nın tüm kalbiye Valentin’in yanında durarak ona tüm beter anlarda destek çıkması ve giderek Valentin’in önyargılarının yerle bir oluşuyla aralarında tanımlanması zor bir bağ kurulması müthiş bir dokunaklılığa sahiptir.
Aşkı, dostluğu, yol arkadaşlığını, hürriyete duyulan özlemi bir de Valentin ve Molina’nın gözünden görmek, muhakkâk ki bir zenginleşme biçimidir.
8: La mala educacion (Bad Education, Pedro Almodovar, 2004)
Filmlerinde eşcinsel ve transseksüel karakterlere sıkça yer veren Almodovar’ın filmografisinde hüzünlü ve karanlık tonuyla ayrışan La Mala Educacion, disiplinli bir din okulunda eğitim görürken cinselliği ve aşkı keşfeden iki erkek çocuğunun yıllar sonra bir araya gelmesiyle yapar açılışını. Sonrasında flashback’ler ve ara hikayeler aracılığıyla karmaşık bir yapıya bürünen film kendini ifşa ettikçe izleyiciyi şaşırtıcı bir dramatik yapıyla karşılaştırır.
Hikayesinin dinamiklerini ve suçlu masum rollerini devamlı olarak değiştiren yönetmen bu komplike kurguyu her nasılsa takip etmesi ve anlaması son derece kolay bir şekilde sunuyor. Yer yer izleyiciyi ikna etmesi güç dolambaçlardan dönen filmi düzlüğü çıkaran, mutlu sona bağlanmasını beklediğimiz her kırılma anının hayal kırıklığıyla son bulmasıyla mümkün oluyor. Filmin ulaştığı sahicilik duygusunun sırrı da yine bu hayal kırıklıklarında yatıyor.