Literary criticism
¹3-4 (17) 2017
Мақала ақын Ақыт Үлімжіұлының шығарма-
шылығындағы өлім мен о дүние тақырыптарына
арналған. Автор ақын туындыларына әдеби талдау
жасайды.
Статья посвящена темам смерти и загробного мира
в произведениях акына Акыт Улимжиулы. Автор статьи
делает литературный анализ произведений поэта.
The article is devoted to the themes of death and the after-
life in the works of poet Akit Ulimzhuly. The author of the ar-
ticle makes a literary analysis of the poet's works.
NERGIS BİRAY
Doç. Dr., Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları
Bölümü. Türkiye
AKIT ÜLİCİULI’NIN ŞİİRLERİNDE ÖBÜR
DÜNYA VE ÖLÜM
Bir bilinmez olarak tanımlayabileceğimiz ölüm, “zamanın kesintisiz akışı içerisinde bir varlığın süresinin bitmesidir,
sonu’dur. Kısacası ölüm şeylerin mahvoluşudur" (Lévinas, 2006: 41). Levinas, ölümü “geri döndürülemeyen ve bir
gidiş, vefat”olarak tanımlarken (2006: 11–12), Brown, onu “bir zıtlıkken aynı zamanda bir iç içelik olduğunu” vurgulayarak
anlatır (1996:120).
Sosyal bilim araştırmacılarının üzerinde en çok durduğu konulardan biri olan ölüm, “varlığın mutlak ötesi”; “her ölüm,
ilk ölümdür” tanımlarıyla ele alınırken, “ölümde soyutlanan varlık değildir. O zaman biz soyutlanmış oluruz” anlayışıyla
da tanımlanır (Bauman, 2000: 11–28; Lévinas, 2006: 88, 96) İslamiyet’te ölüm anlayışı Hz. Muhammed’in bir hadisinde
“Ölüm, bir kıyamettir. Ölenin kıyameti kopmuş demektir” şeklinde ifade edilir (Ga:198). İslamiyet’e göre ölüm mutlaktır.
Kur’an-ı Kerim’de “Her nefis ölümü tadacaktır.” ve“Andolsun sizi ilk defa nasıl doğumunuzda çırılçıplak (yalnız)
yaratmışsak, öylece yapayalnız ve teker teker huzurumuza gelirsiniz. Size verdiğimiz mal ve mülkü dünyada bırakırsınız.” i
denir.
Tasavvufa göre aslolan ruh’tur. “Ruh, Rabbımın emrindedir.” ii Hayat ise, tevhidin kendisidir. (Ga. I, 64). Devamlı
Allah’la meşgul olup kalpte onun dışındakilere iltifat kalmayışı, Allah’ın lûtfuyla “bekada Allah’la beraber olmak” (Ga. I,
86) şeklinde tanımlanmıştır. Tasavvufta “ölmeden ölmek”, “nefsi öldürmek” şeklinde ifade edilen de bu durumdur.
Ölüm konusu sadece filozoflar ve din bilginleri tarafından işlenmemiş, şair ve yazarlar da ölüm gerçeğini, varlığın
artık –görünüşte- varolmamaya başladığı eşiği eserlerinde işlemişlerdir. Yazımızda Akıt Ülimciulı’nın şiirlerinde işlediği
öbür dünya ve ölüm teması üzerinde durulacaktır. iii
Doğu edebiyatına da vakıf olan, 20. yüzyıl Kazak edebiyatının Doğu Türkistan’da yetişen ve Türkiye’de
Kazakistan’dakinden daha fazla tanınan edibi Akıt Ülimciulı şiirlerinde diğer temalar yanında dinî ve tasavvufî düşüncenin
temellerinden olan bu dünyanın faniliği ve ölüm teması da işlenmektedir. Dikkat çekici nokta, şairin ölümü olağan kabul
etmesidir. Onda ölüm korkusu değil ölüme hazır olmama korkusu vardır. Ölüm dinî inanışın da bir gereği olarak
kabullenilmeye çalışılan bir durumdur. Hatta o, ölüme sevgi ile bakar.
Ulimciulı’nda ölüm“Günü nasıl değerlendirmeliyiz?”; “Hayattayken ölüme nasıl hazırlanmalıyız?” sorularının cevabı
olarak karşımıza çıkar. Yani didaktiktir. Ona göre ölüm, hazırlığı yapılmış olursa huzurlu bir yolculuk gibidir.
Yazımızda Akıt Ülimciulı’nın şiirlerindeki “ölüm” temasının hangi doğrultuda ve nasıl ele alındığını karşılaştırarak
değerlendirmeye çalışacağız.
I. Dinî-Tasavvufî Temeller Çerçevesinde İşlenen Ölüm Teması: Bu tema çerçevesinde “dünyanın geçiciliği, insanların
bir gün mutlaka öleceği, “ölüm” gerçeğinden kaçılamayacağı” görüşleri ele alınmaktadır. Bu tema içinde geçici olan bu
fani dünyada iyi bir ad bırakmak, ahiret inancı ve öte dünyaya nasıl hazırlanmamız gerektiği konuları da işlenmektedir.
Akıt Ülimciulı ölüm teması çerçevesinde şu konuları işlemiştir:
1. Ölüm Korkusu: Brown, insanlarla hayvanları ayıran şeyin ölüm bilinci olmadığını, asıl ana noktanın “ölümden
kaçış” olduğunu vurgular (1996: 112). Gerçekten de hiçbir hayvan ölümden kaçma eğilimi sergilemez.
Akıt Ülimciulı bütün doğanların bir gün öleceğini ve bunun kaçınılmaz bir kader olduğunu belirterek insanlara seslenir.
“Pende şıbın janındı
Bir kün alar kün bolar.”(EKB)
(Kul olan sinek kadar canını,
Bir gün alacakları gün gelir.)
Mısralarında ölümden korkmak gerektiğini de vurgular:
“Ğumır jasqa quvanba,
(Gencecik ömre güvenme,
Ajal jeter kün bolar”. (EKB)
Ecelin geleceği gün olur).
ya da:
“Neşe türli beynetke ayla etseñ de,
Ajaldan qutıluvğa bolmaydı xal”(A)
34
(Nice mihnetler çekip hile bulsan da,
Ecelden kurtulmaya olmaz hiç çare.)