EURASIAN EDUCATION №3-4 2016 | Page 20

¹ 3-4( 11) 2016 Linguistics і ünlüsü [ і ]
Yukarı dar, ön damak, düz ünlü sesi ifade eder ve kelimenin her yerinde görülür. M. T. Tomanov’ a göre“ i ünlüsü, Türk dillerinin hepsinde; özellikle belirtmek gerekirse Kazak, Karakalpak, Nogay, Tatar, Başkurt, Çuvaş dillerinde akustik bakımdan benzerdir. Bu ses, ı sesinin ince karşılığıdır” [ 8, 63 ] Kazak Türkçesi`ndeki i, diğer pek çok Türk şivesine göre çok daha kısadır.
о ünlüsü [ о ]
Arka damakta, yarı açık olarak telaffuz edilen geniş-yuvarlak bir sestir. Bu ünlü, ön damakta, kapalı olarak telaffuz edilen dar-yuvarlak bir sestir. M. Tomanov, söz başında o ünlüsü önünde belli belirsiz işitilen w sesini u olarak tanımlamış( uo) ve bunun açık bir diftong yarattığını iddia etmiştir [ 9, 49 ]. En önemli özelliği birinci heceden sonraki hecelerde de bulunmasıdır. M. T. Tomanov, Türk şivelerindeki o ünlülerinin menşe bakımından iki ayrıkökene dayandıklarını; bunların bir tanesinin Ana Türkçe sözlerdeki o, diğerinin ise Rusça’ dan geçen sözcüklerin bünyesinde bulunan o olduğunu; Türk o’ sunun ile Rus dilindeki o’ nun karşılaştırılması durumunda epey bir kapalı telaffuz edildiğinin görüldüğünü; çünkü, Türk o’ su telaffuz edilirken dudakların yanlara doğru daha çok büzüştüğünü ve ağız boşluğunun çok az genişlediğini belirterek, bu durumun çağdaş Türk şivelerinin çoğunda böyle olduğunu ifade eder [ 8, 55 ].
ö ünlüsü [ ө ]
Ön damakta, yarı açık olarak telaffuz edelin geniş-yuvarlak bir sestir. Tıpkı o gibi normalden kısadır ve birinci heceden sonraki hecelerde de görülür. ö ünlüsünün söz başında da belli belirsiz bir w sesi vardır. Fonetik uzmanı M. T. Tomanov, Kazak Türkçesindeki bu durumla ilgili şunları söylüyor:“ Kazak, Karakalpak, Nogay, Kumuk, Karaçay-Balkar dillerindeki ö sesinin; başka dillerdeki ö’ den bir farklılığı vardır. Bu dillerdeki ö, monoftongdan çok diftonga yakındır; zira, önünde ince ve dar bir ünlü işitilir. Yine de bu durum, yalnızca sözcük başında geçerlidir. Hece içlerinde ise ö’ nün ancak bir monoftong olduğu malum”[ 8, 55 ].
u ünlüsü [ ұ ] Arka damakta, kapalı olarak telaffuz edilen dar-yuvarlak bir sestir. u [ ұ ] sesi, özellikle telaffuzu açısından o’ ya benzemektedir. Bu harfin Kazakça`da 1950`ye kadar Уу?? şeklinde kullanıldığını daha önce belirtmiştik.
ü ünlüsü [ ү ]
Ön damakta, kapalı olarak telaffuz edilen dar-yuvarlak bir sestir. Başkurtça, Kırgızca ve Tatarcada da bulunan bu ses, yuvarlak ünlüler arasında en yuvarlak olan ünlüdür. Bu ünlünün söz başlarında da belli belirsiz bir w sesinin işitildiğini belirtmeliyiz.
Ünsüz harfler, tek başına söylenemeyen, ancak bir ünlü yardımıyla söylenebilen sesleri karşılayan harflerdir.
b ünsüzü [ б ]
Tonlu ve patlayıcı bir sestir. Bir hece okunuşunun dışındaki iki dudak birbirine çok daha gevşek olarak yapışır. Bu konuda R. Sızdıqova;“ Rus Dilini iyi bilen bugünün gençlerinin Kazakça konuşma pratikleri sırasında Kazak sözlerindeki b sesini Rusça’ daki gibi telaffuz ettikleri, bu sesi iki dudağı birbirine çok sıkı yapıştırarak söyledikleri fark ediliyor. Bu Kazak dilinin seslik normlarına aykırı bir durumdur” [ 10, 117 ] demektedir.
v ünsüzü [ в ]
Tonlu ve sızıcı bir sestir. Bu ünsüz Kazakça kelimelerde bulunmaz. Ancak, Rusça, Arapça ve Farsça gibi başka dillerden alınmış kelimelerde bulunur. Kırgız, Karakalpak, Başkurt ve Nogay Türkçelerinde de kullanıldığı sözcükler de daima Rusça’ dan alıntı sözcüklerdir. M. T. Tomanov da, Türki Tilderiniñ Salıstırmalı Fonetikası“ Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Fonetiği” adlı kitabında v ünsüzünün( diğer Türk şivelerinde) çoğunlukla vagon gibi başka dillerden giren sözcüklerin bünyesinde bulunduğunu; ancak, Azerbaycan ve Türkiye Türkçelerinde; hatta Türk Dünyası’ nın en doğusunda konuşulan Salar ve Sarı Uygur Türkçelerinde Türkçe asıllı sözcüklerde dahi fonetik ses değişimleri neticesinde ortaya çıkabildiğini ifade ediyor [ 8, 69-70 ].
g ünsüzü [ г ] Tonlu ve patlayıcı bir ünsüzdür. Kazakçada inceltilerek telaffuz edilir ve iki ünlü arasında sızıcılaşır. Rusça kelimelerdeki g ' ler ise Rusçada olduğu gibi biraz daha kalın söylenirler.
ğ( g) ünsüzü [ ғ ]
Tonlu ve sürekli, sızıcı bir ünsüzdür. Eski Türkçe’ de yaygın olarak kullanılan bu ünsüz, ince karşılığı olan g gibi pek çok batı ağzında kaybolmuş, bazılarında ise w, v yahut u’ ya dönüşmek suretiyle arkasında bir iz bırakmıştır [ 11, 38 ]. Bu durum Kazak Türkçesi`nde de bulunmaktadır.
j ünsüzü [ ж ]
Dil önü, patlayıcı, tonlu, ünsüz sesi efade eder. Kazak Türkçesinde y- > j`ye dönüştürülen bir sestir. Karakalpak ve Kazakça’ da j ünsüzünün özellikle çok sayıda söz başında kullanıldığı genellikle bir alıntı sözcüğe işarettir. j- sesini Türkçe’ de asli olarak bulunduğunu söylemek zordur. Diyalektolog J. Dosqarayev’ e göre“ Kazakça’ nın bazı ağızlarında c’ nin j’ ye dönüşüm süreci tamamlanmamıştır”[ 12, 139 ]. G. Karibayeva da c sesinin j`e dönüştüğünü söyliyor. M. T. Tomanov, Türki Tilderiniñ Salıstırmalı Fonetikası“ Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Fonetiği” adlı kitabında; Azerbaycan, Türkiye, Kırgız, Çuvaş gibi şivelerde j foneminden başka, affrikat c foneminin de( o дж diyor) bulunduğunu, yine de bu sesin varlığının bir iki Türk şivesiyle sınırlandırılamayacağını, Kazak, Tatar, Uygur, Özbek gibi Türk şivelerinde de bir ağız özelliği olarak var olduğunu söylüyor [ 8, 71 ].
18