Emeğin Sanatı 161. Sayı
“Karşı koymazsak eğer
tehlikededir günlük ekmeğimiz
bacamızın tütmesi tehlikededir
evimiz, aşkımız, çocuğumuz
pencerede saksı
kitap sevgisi, insan sevgisi
tehlikededir.
Tehlikededir gözbebeklerimiz
Adana'nın pamuğunu yabancılar işliyor
dokuma tezgahları tehlikededir.
İzmir'in üzümü, fındığı Giresun'un
Samsun'un tütünü tehlikededir.
Kapanıyor fabrikalar birer birer
varımız yoğumuz tehlikededir.”
Gözlerini ölüm bürüdü onların
uyumak, uyanmak tehlikededir,
tehlikededir çiçek koklamak
bardakta su, ateşte yemek
bahçede güneş tehlikededir.
“Dayanılmaz” şiirinden…
40 KUŞAĞINDAN, ÇOKSESLİ TOPLUMCU ŞİİRİN
ÖZGÜN ŞAİRİ: SABRİ ALTINEL
19 Ekim 1985’te İstanbul’da yaşamını yitiren Sabri Altınel,
edebiyat öğretmenliği yaparken çeşitli dergilerde şiirler
yayınlamaya başladı. Derin bir kültürün ve duyarlığın ürünü
yapıtlarını onurlu bir geride duruşla hiçbir çevrenin rüzgârına
açmamış, yalnızca şiirin gücüne yaslanarak yükselmiş
gözlerden uzak bir şair olarak önce çıktı. İlk şiirlerde
yalnızlık ve yabancılaşma gibi temaları ele aldı. 1940
kuşağının etkisiyle Garip akımına, ve romantik şiir
geleneğine karşı çıkarak barış, özgürlük, yaşama sevinci
gibi duyguları dile getiren şiirler yazmaya başladı. 1958'den
sonra şiirini değiştirerek yeni bir anlatıma yöneldiği görüldü.
1959'da yayımladığı Kıraçlar adlı kitabında yalnızlığı, içine
kapanık bir halkın çağlar boyu sürüp giden acısını, doğa
öğelerinin simge olarak kullanıldığı hüzünlü bir dille seslendirdi. 1967'de 'Soyut' dergisinde
yayımlamaya başladığı 'Yaban Yazıları' adlı şiir dizisinde neredeyse insancıllaştırılmış bir doğal
çevreyle bütünleşmiş köy yaşamının süregelen yalnızlığını, destanlarda, ağıtlarda görülen bir
dille aktardı. Sabri Altınel, Türk şiirinin çeşitli akımlarından hiçbiriyle çakışmayan, ama
toplumcu bir yönelişin ürünü olan şiirleriyle, özellikle kırsal yöre halkının dramını özgün bir şiir
diliyle işledi… Onu, “sessiz sosyalist gerçekçi şair” olarak tanımlayanlar da oldu.
Lorca çevirileri ile ün kazandı. Doğan Hızlan'a göre, Lorca'dan yaptığı çeviriler edebiyatımızda
yapılmış en iyi çevirilerdir.