Emeğin Sanatı 161. Sayı
SANATIN DEVRİMCİLERİ, DEVRİMİN SANATÇILARI[1]/
TEMEL DEMİRER
“Özgürlük, daima farklı
düşünenin özgürlüğüdür.”[2]
Sizlere, sürgünlüğümün 11 yıl 8 ay 23 gün 8 saatine tanıklık eden Paris’te, sanatın
devrimcilerinden ya da devrimin sanatçılarından söz etmeye başlamadan önce, PèreLachaise’deki Komünarlar’a emanet ettiğimiz, Onlarla yan yana olan Yılmaz Güney ve Ahmet
Kaya şahısında tüm devrimci sanatçıların anısı önünde eğildiğimi ifade etmeme izin verin…
“Devrimci sanat” dedim; sanat, zaten doğası gereği, devrimcidir, silahtır; hayata organik
biçimde bağlıdır.
Sanat, hayat ve mücadeleyle buluştuğu oranda sanat olabilir; sanatı özgürleştirmek, onu
mücadeleden arındırmamakla mümkündür.
İnsanın duygu ve düşüncelerini, kendisinden bağımsız olarak gördüğü nesnel dünyayı kafasında
yorumlaması, sorgulaması ve duyguları ile bağdaştırması ve somutlaştırması olarak sanat
baskıya başkaldırıdan doğar.