Sayfa 9
bütün varlıklar sonsuz tekâmülü içinde görülür
bilinmez bir sonsuzdan başlayan macera
bilinmez bir başka sonsuza giderken
aldığı bütün biçimlerin dışında
özüyle görülür her şey
bütün taşlar altundan daha değerli
bütün sular biraz yaprak biraz kuş biraz yar gözü biraz can
sen biraz bensin biraz yağmursun biraz fırtınasın biraz hiç görmediğin
denizlerin tuzu var gülüşünde
bütün biliciler sapkındır biraz
bu yüzden ölümden korkmaz kimse
ve yalımlarda yürürken yanmaz ateşbaz
simyacı aşksız yüreğe aşk eken rençperdir
bulutlarla ellerini silmesi
yağmurlarda çimmesi bundan
sırrını doğarken yanında getirir
yolculuğumuz insanın taa içindedir
sen bakma ıssızlarda dolaştığıma
çünkü ayrı değil insandan ne karınca ne kangal dikeni ne göçmen turna
hoşça kal sevdasına fak kurulmuş şaki
ikimiz de aynı yolun yolcusuyuz bir bakıma
sen özgürlükler için kelle koymuşsun
ben insanın içinde ararım zincirler nasıl kırılır onu
ağalar beyler sultalar zulumlar olmasa
insanoğlu nasıl kardeş yaşardı
er geç altuna dönüşür taş
ve altun da bir taştır
herkes kendi içindeki taşını altun etsin dedi bir bilge
acının birikip ateşten bir yumruk olması gibi
yalnızlığın kabuğunu kıran bir badem gibi yarılmasına benzer
sen onu çoktan aştın ey şaki
dünyanın dağlarında
bin yıllardır
bütün zulumlara karşı
can vere vere
altüst ettin bütün simyayı
yedi kat gök
yedi maden