EMEGIN SANATI | Page 8

Emeğin Sanatı 159. Sayı Zamandışı şaki bunları biliyor gibi sürüyordu atını Hangi sırrın bekçisiydi belirsizdi gözleri Bir dai hançeriydi bıyıkları bulutları biçiyordu Bütün dinler harmanlanmış gözleri iki ateşten yıldız Baktı mı dağları taşları delip geçiyordu Yine de geçtiği ıssız köylerde evlerine kapanıp namaza duruyordu ahali Bilmezsiniz her daim bir şaki vardır bir yerlerde at süren Şimdi şu anda ve sonra ve daha önceleri Bir şaki vardır dağlarda bozkırlarda çöllerde Kutsal kâseleri devire devire devirden devire koşar Her şaki dağların alın yazgısıdır Kadim simyagerlerin bildiği Ağaçların taşların ve suların dilini konuşmaya yargılı Gece baskın gibi iner uzak mezralara Yo