Sayfa 53
Karkatür 2: Canol Kocagöz
İlk karikatürü bir işçi bildirisinde yer alıyor. Daha sonra birçok gazete ve dergide çiziyor. Daha
çok sendikal basında çizen sanatçının beslenme kaynağı hep işçi eylemleri oluyor. Hatta
“Akbaba” dergisinin son dönemlerine de yetişen Kocagöz’ün orada bir iki karikatürü
yayınlanıyor.
Türkiye’nin tek karikatürcüler meslek örgütü olan karikatürcüler derneğinin 1975 sonu ile 1976
yılında genel sekreterliğini, 1996 yılında da genel başkanlığını yapıyor. 1980 öncesi 1. Milliyetçi
Cephe Hükümetleri döneminde bazı davalardan yargılanıyor ama hapise girmiyor.
Sanatçı o yıllardan şöyle söz ediyor. “Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası (MESS) işyerlerinde 40
binin üzerinde greve giden işçi arkadaşımızı desteklemek için oluşturduğumuz bir karikatürcü
grubu ile grevde bulunan işyerlerinin duvarlarına durumu anlatan karikatürler çizerek
dayanışmamızı sergiledik. Bu durum sanatın emek hareketiyle canlı buluşmasının sıcak bir
örneği oldu. Bu durum aynı zamanda yer altı sanatının bizde bıraktığı etkinin Türkiye İşçi
Sınıfının karikatürle yansıması olarak ortaya çıktı. Bu karikatürleri duvarlara çizmek sendikadan
aldığımız bir izin belgesi ile oluyordu.”
Kocagöz, DİSK’e bağlı sendikaların grev yaptığı fabrika duvarlarına karikatür çizme yetki belgesi
alıyor. O yıllarda başka bir karikatürist rastgele çıkıp gelse grev çadırına ve ben de çizeceğim
dese kabul edilmiyordu. Ancak sendikadan izin alırsa o duvarları boyayabilirdi. Bir tek Canol
Kocagöz, böyle bir izin belgesine sahip oluyor. Sanatçı bu durumu şöyle ifade ediyor;
“Sendikalar çizdiklerimi ve politik tavrımı biliyorlardı. Ben ve bir grup arkadaşım Türkiye’de ilk
kez duvarlara karikatür çizimini gerçekleştirdik. O sırada Madeni Eşya Sanayicileri Sendikasına