Emeğin Sanatı 159. Sayı
BİR SANAT EMEKÇİSİ:
CANOL KOCAGÖZ
LÜTFİYE BOZDAĞ
Canol Kocagöz’ün çizim merakı önce resim çizerek
başlıyor. Sonra suluboya, yağlıboya derken daha
çok obje resimleri yapıyor. Giderek onların
biçimlerini hayal gücüne dayanarak olmayacak
şekillere sokmaya başlıyor, derken bunlara
insanları, hayvanları her türlü canlıyı dahil ediyor.
Haydarpaşa Lise’sinde okurken de resim yapmanın
yanında karikatür çizmeye başlıyor. O dönem
İstanbul Beylerbeyi’nde bulunan “Beylerbeyi
Kültür Cemiyeti"nde sanat ve kültür çalışmalarına
katılıyor.
Lise bittikten sonra akademide ekonomi öğrenimi
gören sanatçı, “hayatımı aldığım ekonomi eğitimi
sayesinde kazandım, çünkü karikatür çizerek
hayatımı idame ettirmem söz konusu değildi.”
diyor.
Karikatür 1: Canol Kocagöz, 1977
Üç ihtilal yaşamış bir kuşağın üyesi olan Kocagöz,
hem çalışıyor, hem okuyor hem de politik
mücadele içinde yer alıyor. Sendikal yapılar ile
demokratik kültür derneklerinde çalışıyor. Bu
çalışmalar içinde karikatürü emekten yana
kullanabileceğini mizahın ve sanatın mücadele
içinde güzel bir tad olacağını keşfediyor. Sanattan
kopuk bir mücadelenin tatsız tutsuz bir kavga olacağını düşündüğü için başından itibaren
karikatürlerini sermaye karşıtı bir tavırla, emekten yana çiziyor. Daha sonra 1970 yılından bu
yana profesyonel olarak çeşitli günlük gazetelerde, politika ve sanat dergilerinde çizmeye
devam ediyor.