Emeğin Sanatı 159. Sayı
(MESS) karşı grevde bulunan DİSK’e bağlı Maden-İŞ Sendikası yönetim kurulu karikatürcüleri destekliyorlardı. 22 Temmuz 1980 günü faşist ülkücü çeteler tarafından katledilen
efsane sendikacı Kemal Türkler başta olmak üzere yönetim kurulunda bulunan sendikacı
dostlarımız karikatür sanatının gerek sermaye gerek basın ve kamuoyu gözündeki etkileme
gücünü anlamışlardı ve bunu bir propaganda aracı olarak kullanmayı, sendikanın sesini
duyurmak açısından çok önemli buluyorlardı.”
Karikatür 3: Canol Kocagöz
İşçiler o dönemde çıkan gazete, mizah dergisi, politik dergilerin hemen hepsini takip etmeye
çalışıyorlar. 1980 öncesi tirajlar incelenirse o günkü nüfusa göre, bugünkü tirajlardan çok yüksek
olduğu görülür.
Duvarlara karikatür çizen karikatüristler politik dergiler, gazeteler ve mizah dergilerinin çizerleri olduğu
için işçiler onları kendilerine yakın buluyorlardı. Hatta bir gün yine bir grev zamanı, grev çadırında
sohbet ederken bir işçi Canol Kocagöz’e; “bizi maymun gibi çizmeyin, biz aptal ve maymun suratlı
değiliz. Bizi acınacak halde de göstermeyin. Çünkü biz emeğimizin hakkını isteyen ve bunun için
onurumuzla mücadele eden emekçileriz.” Diyor. Bu konuşma Kocagöz’ü çok etkiliyor, sanatçı bugün
genç karikatürcülere işçileri yamalı pantolonlarla ablak suratlı, aptal görünümlü çizmemeleri
tavsiyesinde bulunuyor. Çünkü ona göre marifet meseleyi yoksulluk edebiyatının arkasına saklanmadan
anlatabilmek. Sanatçı; “ben karikatürlerimde her zaman işçileri temiz yüzlü çizmeye gayret ediyorum”,
diyor.
LÜTFİYE BOZDAĞ