Ekolojik Yaşam ve Gıda Güvenliği _E-Kitap | Page 9

konumuza dönelim .Gıda güvenliği tam olarak olmasa da ürün ambalajları ile de ilgili bir şey. Fark ettiniz mi bilmiyorum ama benim başıma ambalaj en çok konserve ürünlerde geliyor. Konserve ürünleri tükettiğinizde metalik bir tat alıyorsunuz. İşte bu ambalajın etkisi. Benzer şeyi termosunuzdan içtiğiniz kahve ile bardaktan içtiğiniz kahve aynı olsa bile farkı hissedebiliyorsunuz. Bu fark bazen belki de aylarca içinde durduğunda çok daha hissedilir hale geliyor. Bu da insan sağlığına çok zararlı oluyor. Hepimiz bildiği üzere şu an gıda ambalajı olarak en yaygın plastik kullanılıyor. Plastiğin kanserojen etkisi ben ve birçok insan tarafından biliniyor. Bu konuşmanın nereye gittiği gayet net belli oluyor. Plastiklerin içerisinde bulunan gıdaları tüketmemeliyiz. Bana o plastiklerin hepsi öyle değil diyebilirsiniz. Çok haklısınız ancak ne kadar bunu yaparsak yapalım herkes bu kurala uymuyor. Bu da yetmezmiş gibi uysa bile gıdalar üzerinde etki bırakabiliyor. Evet bu kadar sorunu saydın şimdi bize çözümü öner diyebilirsin. Size temel bir çözüm öneremiyorum malesef ancak bunun en basit çözümü mümkün olduğunca kağıt ambalajlı ürünleri tercih etmek. Bildiğiniz gibi bu tür ürünleri bulmak çok zor bu yüzden böyle ürünleri bulamıyorsanız. Ambalajınızı kendiniz yanınızda getirip ürünleri mümkün olduğunca açıktan tercih edebilirsiniz. Buna en güzel örnek çerezler olabilir. Örneğin tadım ın çekirdeklerini almaktansa yerel bir marketten kese kağıdıyla almayı tercih edebilirsiniz. Böylece kitabımın ileriki kısımlarında bahsedeceğim atık kullanımını da azaltmış olursunuz. Bu bahsettiğim işi peynirlere de uyarlayabilirsiniz. Bildiğiniz üzere bazı şarküterilerde peynirler kesilerek satılıyor o tür peynirleri plastik olmayan kağıtlara sararak evlerinize götürebilirsiniz. Bu tür tekniklerden ileride daha da çok bahsedicem. Şimdi size bir çoğunuzun tahmin etmediği bir kötü haber daha vermek zorundayım. Meyveler ve sebzeler de katkısız değil. Bunun sebebi de bilinçsiz ve eğitimsiz çiftçi. Bu tür olayı size çok basit bir şekilde anlatabilirim. Kendinizi bir çiftçi olarak hayal edin zaten kıt kanaat geçindiğiniz için elinizden geldiğince çalışıyorsunuz ve ürününüzü ekiyorsunuz. Köyde de arkadaşlarınız var. Bir arkadaşınız bir ilacı üzümlerine sıktığını ve o ilaçtan sonra mahsülün 3 katına çıktığını ve üzümlerin çok güzel olduğunu söylüyor. Bu duyum üzerine siz de aynısını alıp yapmak istiyorsunuz. Bunun doğal olup olmadığını sorgulamadan. Tabiki de tüm çiftçiler böyle demiyorum ancak emin olabilirsiniz ki çoğu çiftçi böyle. Belki aynı konuşma değil ancak takviyeler ile üzümlerini karpuzlarını meyvelerini sebzelerini ilaçlayan birçok çiftçi var. Bu çiftçiler ve onları eğitemeyen sistem sayesinde birçok insan hormondan rokete dönmüş meyveler tüketiyor. Bu da çok farklı negatif etkilere sebep oluyor. Ben bu işi araştırdığımda şunu öğrendim. Doğanın akıntısına karşı kürek çekersek zararlısı biz oluyoruz. Yani doğada nasılsa öyle tüketmek ve öyle beslenmek genellikle bizim için çok daha iyi oluyor. Bunu yaparken çiğ et yiyin ya da asla manavdan bir şey almayın demiyorum. Ancak bunları bilip kendinize bir alternatif yaratın diyorum. Mesela kendinize minyatür çiçekler alarak evinizde domates biber vb birçok şeyi yetiştirebilirsiniz. Hem de saksıda. Eğer bir bahçeniz var ise güzel bir yerden tohumları bulup bahçenize ekebilirsiniz. Bu hem size üretimini bildiğiniz ürünler sağlar hem de zamanı olan insanlar için keyifli bir uğraş olur. Kendimizden örnek vermek gerekirse babam tam olarak bunu yapıyor. Mevsimi geldiğinde bir bahçe kuruyor ve meyveleri sebzeleri maydonozunu bile oradan yetiştiriyor. Bu yüzden bir taşla birçok kuş vurmuş oluyoruz. Vurduğumuz 1. kuş sağlık kuşu oluyor. Çünkü nasıl neyle yetiştiğini bildiğimiz meyveleri tüketiyoruz. Vurulan 2. kuş ise ekonomik oluyor. Bir tohumun maliyeti o kadar az ki mahsüllerden çok daha uygun fiyata geliyor. Ve son talihsiz kuşumuz ise lezzet tarafında oluyor. Kendi bahçemizde yetişen meyveler çok daha lezzetli oluyor. Bu güzel ve yararlı öneriyi dikkate almanızı ya da en azından denemenizi tavsiye edebilirim. Çünkü bu sadece yukarıda yazdığım şeyleri