EBK | Page 17

BÖLÜM 6 Laktasyonda Meme Bakımı Yrd. Doç. Dr. Sonay Baltacı Göktaş Uzm. Hem. Yasemin Nazlı Doğumdan sonra memelerden süt gelmesi ile başlayan laktasyon; fizyolojik değişikliklerin olduğu ve anne bebek arasında etkileşimin de kurulduğu kadınların önemli bir yaşamsal dönemidir. Anne ile bebeğin sağlığı üzerinde çok önemli biyolojik ve duygusal niteliğe sahip olan emzirme, bebeklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Süt çocukluğu dönemi beslenmesinde ideal bir besin olan ve olumlu etkileri yaşam boyu devam eden anne sütü ile beslenme her çocuğun en doğal hakkıdır. Başarılı bir emzirmenin gerçekleşmesi, annenin bebeği memeye tutuşu ve bebeğin memeye yerleşmesinin doğru bir şekilde olması, emzirmenin uygun sürede ve sıklıkta olması ile mümkündür. Annelerin bebeklerini yeterli ve etkili emzirmesi için anne sütünün önemini kavramakla birlikte meme bakımını bilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle annelere doğumdan önceki dönemden başlayarak meme bakımı ve emzirme hakkında bilgi verilmeli ve desteklenmelidir. Eğitimde önemli fonksiyonu olan ebe /hemşire tarafından anneye verilen eğitimin; ortaya çıkacak meme sorunlarının önlenmesinde, emzirmenin sürdürülmesinde ve emzirme başarısında büyük rolü olduğu görülmektedir. Annenin doğum sonu dönemde düzenli izleminin yapılması, emzirme konusunda verilen eğitimlerin uygulamaya geçip geçmediğinin kontrolü ve annenin sorularının yanıtlanması oldukça önemlidir. MEMENİN ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ Meme organları göğüs duvarının ön ve kısmen yan bölümünün üzerinde iki adet simetrik yerleşimli modifiye deri bezlerinden oluşan dokulardır. Her iki tarafta üstte ikinci kaburga, altta altıncı kaburga, içte sternum kemiği, dışta ise orta koltukaltı çizgisi arasında yerleşiktir. Meme dokusu, süt çizgisi olarak bilinen epidermal kalınlaşmadan kaynağını almaktadır. Puberte öncesi meme gelişimi en azdır ve puberte ile birlikte meme bezlerinin sayısı artar, süt kanalları gelişir, stromal yapılar artar. Bu dönemde meme tomurcuğu ortaya çıkar. Tüm bu gelişmeleri östrojen ve progesteron hormonları sağlar. Memenin gelişimini tamamlaması ancak ilk hamilelik ile birlikte olur; duktuslar daha hızlı bir şekilde gelişerek asinüsler oluşur, glanduler dokular stromal dokuların yerini alır. Hamileliğin sonunda meme organının nerede ise tamamı glanduler doku tarafından oluşur. Süt verilmesinin bırakılmasını takiben asinüsler atrofiye uğrar, meme dokusu içerisindeki stromal doku giderek azalır ve meme küçülür. Menopoz ile birlikte stromal doku daha da azalır, asinüsler atrofiye uğrar ve bazen tamamı ile ortadan kalkar. Meme duktal sistemlerden meydana gelir. Her bir duktal sistem çok sayıda lobul ve asiniden oluşur. Bir memede yaklaşık olarak 15-20 adet tubulo alveolar tipte lobul bulunur. Her bir lobul terminal duktuslara, bunlar da segmental duktuslara ve en son olarak da toplayıcı duktuslara dökülür. Toplayıcı duktuslar da meme başına açılır. Meme dokusu ön torasik duvarın yüzeyel fasyası arasında yer alır ve memeyi her yönden kuşatır. Memenin arteryel kanlanması büyük oranda internal mamaryan arter ve lateral torasik arterden sağlanır. Bu ana arterlerden çıkan daha küçük ölçekli damar ve kapilerler meme içerisinde birbirileri ile anastomoz yaparlar. Damarlar arasında yine internal mamaryan arterden kaynaklanan interkostal arterler yer alır. İnterkostal alandan memeye dik gelen perforatörleri ile memenin kanlanmasını sağlarlar. Memenin venöz drenajı, memenin arter ve lenfatik damarlarına eşlik eden venöz damarlar aracılığı ile olur. Önemli ölçüde drenaj aksillaya doğrudur. Meme parankiminden gelen venler, kanı internal torasik, aksiller ve internal juguler venlere ulaştırırlar. Memenin 57