BÖLÜM
6
Laktasyonda Meme Bakımı
Yrd. Doç. Dr. Sonay Baltacı Göktaş
Uzm. Hem. Yasemin Nazlı
Doğumdan sonra memelerden süt gelmesi ile başlayan laktasyon; fizyolojik değişikliklerin olduğu ve
anne bebek arasında etkileşimin de kurulduğu kadınların önemli bir yaşamsal dönemidir. Anne ile bebeğin sağlığı üzerinde çok önemli biyolojik ve duygusal
niteliğe sahip olan emzirme, bebeklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir.
Süt çocukluğu dönemi beslenmesinde ideal bir besin
olan ve olumlu etkileri yaşam boyu devam eden anne
sütü ile beslenme her çocuğun en doğal hakkıdır. Başarılı bir emzirmenin gerçekleşmesi, annenin bebeği
memeye tutuşu ve bebeğin memeye yerleşmesinin
doğru bir şekilde olması, emzirmenin uygun sürede
ve sıklıkta olması ile mümkündür. Annelerin bebeklerini yeterli ve etkili emzirmesi için anne sütünün
önemini kavramakla birlikte meme bakımını bilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle annelere doğumdan önceki dönemden başlayarak meme bakımı ve emzirme
hakkında bilgi verilmeli ve desteklenmelidir. Eğitimde
önemli fonksiyonu olan ebe /hemşire tarafından anneye verilen eğitimin; ortaya çıkacak meme sorunlarının önlenmesinde, emzirmenin sürdürülmesinde ve
emzirme başarısında büyük rolü olduğu görülmektedir. Annenin doğum sonu dönemde düzenli izleminin
yapılması, emzirme konusunda verilen eğitimlerin
uygulamaya geçip geçmediğinin kontrolü ve annenin
sorularının yanıtlanması oldukça önemlidir.
MEMENİN ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ
Meme organları göğüs duvarının ön ve kısmen yan
bölümünün üzerinde iki adet simetrik yerleşimli modifiye deri bezlerinden oluşan dokulardır. Her
iki tarafta üstte ikinci kaburga, altta altıncı kaburga,
içte sternum kemiği, dışta ise orta koltukaltı çizgisi
arasında yerleşiktir. Meme dokusu, süt çizgisi olarak
bilinen epidermal kalınlaşmadan kaynağını almaktadır. Puberte öncesi meme gelişimi en azdır ve puberte
ile birlikte meme bezlerinin sayısı artar, süt kanalları
gelişir, stromal yapılar artar. Bu dönemde meme tomurcuğu ortaya çıkar. Tüm bu gelişmeleri östrojen ve
progesteron hormonları sağlar. Memenin gelişimini
tamamlaması ancak ilk hamilelik ile birlikte olur; duktuslar daha hızlı bir şekilde gelişerek asinüsler oluşur,
glanduler dokular stromal dokuların yerini alır. Hamileliğin sonunda meme organının nerede ise tamamı glanduler doku tarafından oluşur. Süt verilmesinin
bırakılmasını takiben asinüsler atrofiye uğrar, meme
dokusu içerisindeki stromal doku giderek azalır ve
meme küçülür. Menopoz ile birlikte stromal doku
daha da azalır, asinüsler atrofiye uğrar ve bazen tamamı ile ortadan kalkar.
Meme duktal sistemlerden meydana gelir. Her bir
duktal sistem çok sayıda lobul ve asiniden oluşur. Bir
memede yaklaşık olarak 15-20 adet tubulo alveolar
tipte lobul bulunur. Her bir lobul terminal duktuslara,
bunlar da segmental duktuslara ve en son olarak da
toplayıcı duktuslara dökülür. Toplayıcı duktuslar da
meme başına açılır. Meme dokusu ön torasik duvarın
yüzeyel fasyası arasında yer alır ve memeyi her yönden kuşatır.
Memenin arteryel kanlanması büyük oranda internal mamaryan arter ve lateral torasik arterden
sağlanır. Bu ana arterlerden çıkan daha küçük ölçekli damar ve kapilerler meme içerisinde birbirileri ile
anastomoz yaparlar. Damarlar arasında yine internal
mamaryan arterden kaynaklanan interkostal arterler
yer alır. İnterkostal alandan memeye dik gelen perforatörleri ile memenin kanlanmasını sağlarlar.
Memenin venöz drenajı, memenin arter ve lenfatik damarlarına eşlik eden venöz damarlar aracılığı ile
olur. Önemli ölçüde drenaj aksillaya doğrudur. Meme
parankiminden gelen venler, kanı internal torasik, aksiller ve internal juguler venlere ulaştırırlar. Memenin
57