EBK | Page 25

10 Miyotonik Distrofiler Nicholas Johnson ve Chad R. Heatwole Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi Nöroloji Bölümü, NY, ABD Çeviri: Dr. Derya GÖLGELEYEN Epidemiyoloji Miyotonik distrofi tip 1 (DM1), tahmini prevelansı 100.000’de 5-20 arası olan ve dünyada en yaygın görülen yetişkin müsküler distrofisidir. Miyotonik distrofi tip 2 (DM2)’nin prevelansı kesin olarak bilinmemekle birlikte bu hastalık tam tanımlanamamıştır ve sıklıkla yanlış teşhis edilmektedir. DM2’ye sebep olan gen mutasyonunun, kuzey Avrupa’dan geldiği ve kuzey Avrupalıların atalarında daha yaygın olabileceği düşünülmektedir. Genetik DM1 hastalığı, 19q13.3 lokasyonundaki DMPK geninin çevrilemeyen bölgesinde stabil olmayan bir CTG trinükleotid tekrar genişlemesi sonucu meydana gelir. DM2 ise 3q21 lokasyonlu çinko parmak protein 9 geninin intron 1’inde CCTG tetranükleotidlerin genişlemesi sonucu oluşur. Klinik özellikler Miyotonik distrofi tip 1 DM1’in kardinal bulguları 50 yaştan önce ortaya çıkan katarakt, güçsüzlük, ve miyotonidir (istemli kasılmadan sonraki kas gevşemesinde oluşan zorluk). Hastalığın teşhisine yardım eden karak80 teristik dış görünüş profilleri sıklıkla erkek tipi kellik, geçici güçsüzlük, göze çarpacak şekilde yüz kaslarında güçsüzlük, önkol fleksör kaslarının atrofisidir (Tablo 10.1). Semptomların başlama ve şiddet aralığı geniştir. Bazı hastalarda geç yaşta kellik, orta şiddette miyotoni ve katarakt ortaya çıkarken diğer hastalarda dizartri, disfaji, zihinsel semptomlar, uyku rahatsızlıkları, yorgunluk, kardiyak ileti sistemi bozuklukları, hipogonadizm, hipotansiyon, insülin direnci, ve güçsüzlük 20 veya 30’lu yaşlarda ortaya çıkabilir. Diğer hastalarda da doğumda ortaya çıkan (konjenital miyotonik distrofi) daha şiddetli ve potansiyel olarak hayatı tehdit eden klinik semptomlar vardır. Güçsüzlük Tipik olarak DM1’de ortaya çıkan kas güçsüzlüğü; yüz kasları, el parmaklarının uzun fleksörleri (fleksor profundus kasları), intrinsik el kasları ve ayağın dorsifleksiyonunda (tibialis anterior, ekstansör hallucis longus ve ekstansör digitorum longus) görülür. Daha az sıklıkla, DM1 hastalarında omuz sabitleme ve abdüksiyon kaslarını içeren üst ekstremite proksimalinde güçsüzlük vardır. İleri derecede olan vakalarda, solunum kasları bozulmuş olabilir, bu da hastaları solunum yetersizliği ve aspirasyon riskine sokar.