Ekstremite-Kuşak (Limb-Girdle) Distrofileri
8
Michela Guglieri ve Kate Bushby
Genetik Tıp Enstitüsü, Uluslararası Yaşam Merkezi, Tyne upon Newcastle, İngiltere
Çeviri: Dr. Oğuz Osman ERDİNÇ
Proksimal ekstremite-kuşak distrofileri (LimbGirdle Muscular Dystropies: LGMD) altta
pek çok hastalığın yattığı (nadiren musküler
distrofilerin (MD) de aralarında bulunduğu)
durumlarda gözlenir. Bu nedenle LGMD fenotipinde bir hastaya tanısal yaklaşımda daha
sık insidansları ve tedavi edilebilir olmaları
nedeniyle ilaç etkileri, endokrin miyopatiler, Myastenia gravis gibi edinilmiş miyopatiler dışlanmalıdır. Kalıtsal hastalıklar içinde
LGMD’ler nispeten daha nadirdir ve sıklıkları
1/100.000’dir. Distrofinopatiler, fasiyoskapulahumeral muskuler distrofiler (FSHD) ve spinal
muskuler distrofi (SMA) tip 2 ve 3 gibi daha
sık rastlanan durumlar ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmelidir. İnvasif incelemelere geçmeden önce tanı konulması çok önemlidir ve
tedavi edilebilir Pompe hastalığının da dışlanması gereken durumlar arasındadır. Bethlem
miyopatisi, metabolik kas hastalıkları, mitokondrial hastalıklar, myastenik sendromlar,
santral kor hastalığı veya diğer konjenital miyopatiler LGMD fenotipi şeklinde görülebilir
ve daha olası alternatif tanılardır.
Günümüze kadar 22 çeşit LGMD çeşidi tanınmış ve genetik olarak tanımlanmıştır (8 otozomal dominant ve 14 otozomal resesif tipler).
Yeni gen ve proteinlerin tanımlanmasıyla birlik-
te liste giderek uzamaktadır (Tablo 8). Bu geniş
heterojenite gibi LGMD’ler de önemli klinik
değişkenlikler göstermektedir. Atipik ve distal
tutulumlu farklı tiplerin de bulunduğu geniş
fenotipik spektrumu tanısal yaklaşımı zorlaştırmaktadır.
Tanısal yaklaşım
LGMD klinik fenotip olarak proksimal kasların
tutulumu şeklinde de tanımlansa aynı tip içinde
bile klinik, semptomların gidiş ve progresyonu,
kalıtım paterni ve farklı proteinlerin katılımıyla
çok fazla çeşitlilik gösterir. Özel bir tip LGMD
için kesin tanı koymak zor olup kapsamlı, multidisipliner yaklaşımlar gerektirir (Şekil 8.1 ve
8.2).
Klinik yaklaşım
Başlama yaşı, kas tutulum paterni, eklenen klinik
bulgular (kardiyak ve/veya solunum tutulumunun olup olmaması gibi) ve aile öyküsü tanı koyma ve ileri incelemeler açısından klinikte kolayca
edinilebilecek bilgilerdir.
57