EBK | Page 25

324 Hasta Fetus KISIM 5 hidrops riski ile ilişkili iken daha küçük CVR’de risk %5’in altındadır. CVR 1,4 veya 1,6’yı aşarsa veya hidrops bulguları gelişirse, sonuçları iyileştirmek için kortikosteroid tedavisi desteklenmektedir. Dozaj, deksametazon —12 saatte bir 6,25 mg dört doz— veya betametazon’u —24 saatte bir 12,5 mg intramusküler iki doz— içerir. Bazı yayınlarda, olguların neredeyse %80’inde hidrops düzelmiş ve tedavi edilen olguların yaklaşık %85’i yaşamıştır (Currab,2010; Loh, 2012; Peranteau, 2007). Bununla birlikte, diğerleri yüksek riskli CCAM’ların kortikosteroid tedavisine yanıtlarının değişken olduğunu ve perinatal mortalite oranlarının >%40 olduğunu bulmuşlardır (Morris, 2009c). ■ Tiroid Hastalığı Fetal tiroid hastalığının tanınması nadirdir ve genellikle sonografik olarak fetal guatrın saptanması ile harekete geçilir. Birkaç olasılığı göz önünde bulundurmak gerekir. Kadının daha öncesinde tiroid ablasyonu veya cerrahi rezeksiyon ile tedavi edilmiş Graves hastalığı varsa, IgG tiroid stimulan immünglobulin üretimine devam ediyor olabilir. Bunlar plasentayı geçip fetal tirotoksikoza neden olabilir. Bölüm 58’de (s. 1149) tartışıldığı gibi, Graves hastalığı için ilaç alan kadında propisil veya metimazolun transplasental geçişi genellikle bundan korur. Nadiren, tirotoksikoz için maternal tedavi —veya aşırı tedavi— fetal hipotiroidizm nedeni olabilir (Bliddal, 2011a). Guatr ile sonuçlanan diğer potansiyel hipotiroidizm nedenleri tiroid peroksidaz antikorlarının transplasental geçişi ve tiroid dishormonogenezidir (Agrawal, 2002). Guatr tespit edildiğinde fetsusun hiper veya hipotiroidik olduğunun saptanması önemlidir. Tiroid hormon seviyeleri amnion sıvısında ölçülebilir, fakat fetal kan örneklemesi, Bölüm 14 (s. 300) de tartışılmıştır, tedaviyi yönlendirmede tercih edilir (Abuhamad, 1995; Ribault, 2009). Fizyolojik anormalliği düzeltmenin yanında, tedavide ilk amaç guatr boyutunu azaltmaktır. Guatr çeşitli derecelerde trakea ve özofagus basısına neden olabilir, fetusda ciddi hidramnios gelişebilir ve yenidoğanda havayolu basısı meydana gelebilir. Guatra bağlı fetal boyunda hiperekstansiyon doğum distosisine yol açabilir. Fetal Tirotoksikoz Tedavi edilmemiş fetal tirotoksikoz guatr, taşikardi, büyüme kısıtlılığı, hidramnios, hızlanmış kemik matürasyonu ve hatta kalp yetmezliği ve hidropsla kendini gösterebilir (Huel, 2009; Peleg, 2002). Neden genellikle tiroid stimulan immünglobulinlerin transplasental geçişi ile birlikte olan Graves hastalığıdır. Çoğu tanıyı doğrulamak için fetal kan örneklemesi önerir (Duncome, 2001; Heckel, 1997; Srisupundit, 2008). Maternal antitiroid tedavi sonrası doğrulanmış fetal tirotoksikozda annede hipotiroidizm gelişirse, levotiroksin destek tedavisi verilir (Hui, 2011). Fetal Hipotiroidizm Guatra neden olan hipotiroidizm hidramniosa, boyunda hiperekstansiyona ve gecikmiş kemik maturasyonuna neden olabilir. Anne antitiroid ilaç alıyorsa, intraamniotik levotiroksin enjeksiyonu ile birlikte genellikle ilacı kesmesi önerilir (Bliddal, 2011a; Ribault, 2009). İntraamniotik levotiroksin tedavisi ile ilgili çok sayıda olgu sunumu vardır. Bununla birlikte, optimal doz ve sıklığı kanıtlanamamıştır ve belirlenen dozaj, 1-4 haftada bir 50-800 mg aralığındadır (Abuhamad, 1995; Bliddal, 2011b; Ribault, 2009). ■ Fetal Kök-Hücre Transplantasyonu Teorik olarak, kök hücre transplantasyonu çeşitli hematolojik, metabolik ve immünolojik hastalıkların tedavisinde kullanılabilir ve diğer genetik hastalıkların tedavisinde gen transferi için bir taşıma aracı olarak görev yapabilir. Birinci ve erken ikinci trimesterde fetus yabancı antijenlere uyarlanabilir bir immün yanıta sahip olmaması dolayısıyla preimmün olarak tanımlanır ve bu nedenle, fetal dönem bunun için idealdir (Tiblad, 2008). Diğer avantajları, nakilden önce kemoterapi veya radyasyonun gerekmemesi ve greft-versus-host hastalığı riskinin daha az olmasıdır. İmmün yetmezlik sendromlarında fetal kök-hücre transplantasyonları en başarılı tedavidir. Ağır kombine immün yetmezlik ve saf lenfosit sendromlu fetuslarda engrafment (aşılama) başarılı olmuştur (Tiblan, 2008). Bununla birlikte, metabolik hastalıklarda ve eritrosit hastalıklarında tedavi başarılı değildir (Mummery, 2011). Kök-hücre transplantasyonu hemoglobinopatilerin tedavisinde denenmiş başarılı olunamamıştır. α ve β talasemili bazı çocuklar, engrafment (aşılama) başarılmasına rağmen, transfüzyon bağımlı kalmışlardır (Tibland, 2008; Westgren, 1996). Fetal mezenkimal kök hücre transplantasyonu yapılan osteogeneziz imperfekta tip II’li bir fetusta engrafment (aşılama) ve kimerizm gelişmiştir (Le Blanc, 2005; Mummery, 2011). Böyle olguların uzun dönem sonuçları hala belirsiz olsa da, teknoloji büyük umutlar vermeye devam etmektedir. CERRAHİ TEDAVİ Maternal-fetal cerrahi olarak da adlandrılan bu işlemler, tedavinin doğumdan sonraya ertelenmesinin fetal ölüm veya esasen daha fazla postnatal morbidite için oldukça yüksek risk oluşturan, seçilmiş konjenital anomalilerde önerilir (Walsh, 2011). Açık fetal cerrahi, Birleş Z