2
Rehabilitasyon Açısından
Özürlülüğün Epidemiyolojisi
Kerem GÜN, Şafak Sahir KARAMEHMETOĞLU
Özürlülük, bireyin beden yapı ve fonksiyonlarında bozulma
ile ortaya çıkan, kişisel aktivite ve toplumsal katılımını kısıtlayan, dinamik, çok boyutlu, sınırları ve tanımı halen tartışmalı
bir deneyimdir. Toplumsal boyutta yaklaşık %10 prevalansı
(1) ile aileler de göz önünde bulundurulduğunda, nüfusun
yaklaşık yarısını direkt olarak etkileyebilmektedir (2). Her insan hayatının bir döneminde bu deneyimi geçici veya kalıcı
olarak yaşama riski taşır; dolayısıyla özürlülüğün hastalık veya
yaşlılık gibi, hayatın doğal bir parçası olduğunu söylemek
yanlış olmayacaktır.
Her çağda, özürlü bireylerin en iyi nasıl destekleneceği hususu önemli bir araştırma konusu olmuştur (3). Günümüzde
gelişmiş ülkeler, özürlülerin sosyal yaşama aktif katılımlarına
ve üretken olmalarına izin verecek en üst sağlık seviyesine ulaşabilmelerini hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşmada en önemli
araç hiç kuşkusuz rehabilitasyondur (4-7). Rehabilitasyon,
kişide fonksiyon kaybının önlenmesi, yavaşlatılması, fonksiyonların verimli hale getirilmesi veya yeniden yapılandırılması
ve kayıp fonksiyonların telafisini sağlayarak kişinin çevre ve
toplum ile etkileşimini en üst seviyeye çıkaran bir süreç olarak tanımlanabilir (8). Toplumsal düzeyde rehabilitasyon çalışmalarının sürdürülmesi ancak sağlık hizmetlerinde d