1
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Kavramı ve Tarihi
Hasan OĞUZ, Ender BERKER
Tıbbi rehabilitasyon çalışmaları sakatlıkların, sosyal ve
ekonomik sorunların yoğun olarak arttığı Birinci Dünya
Savaşı’ndan sonra kısmen, İkinci Dünya Savaş’ından sonra
daha ciddi ve yaygın bir şekilde başlamış ve giderek rehabilitasyon kavramı yerleşmiştir. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde
“fizik tedavi” olarak başlayan, daha sonra “fiziksel tıp” denilen bu bilim dalına yüzyılın ikinci yarısında “rehabilitasyon”
eklenerek “fiziksel tıp ve rehabilitasyon” adı verilmiştir. Fiziksel tıp ve rehabilitasyona “fiziyatri” de denilmektedir. Benzer gelişmeler ülkemizde de olmuş, ancak pek çok konuda
olduğu gibi, kavramlar tam olarak yerine oturmamıştır. Bu
bilim dalını tıp fakülteleri “fiziksel tıp ve rehabilitasyon” diye
adlandırırken Sağlık Bakanlığı “fizik tedavi ve rehabilitasyon”
demektedir. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde
de kavramlar yerinde ve aşağıda açıklandığı biçimiyle kullanılmalı ve karmaşaya son verilmelidir.
FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON
KAVRAMI
Fizik Tedavi. Fizik vasıtaların tedavi amacıyla kullanılmasına
verilen addır. Başından beri fizik araçlar fiziksel tıp ve rehabilitasyon (FTR) uzmanı hekimlerin koyduğu endikasyonlarda
ve onların kontrolünde uygulana gelmiştir. Bununla birlikte,
fizik tedavi geçtiğimiz yüzyılın ortalarına doğru hekimlerin
organizasyon ve yayınlarının adı olmaktan çıkmış, yerini ‘fiziksel tıp’a bırakmıştır. Sağlık Bakanlığı hekimler için “fizik
tedavi ve rehabilitasyon uzmanı” ünvanını kullanmaya devam
etse de fizik tedavi, uluslararası terminolojide fizyoterapistlerin ve fizik tedavi teknisyenlerinin okulu, organizasyonu ve
yayınlarını ifade etmektedir (1,2).
Fiziksel Tıp. Tıbbi rehabilitasyonun önemli bir parçasıdır.
Fiziksel ajan ve tekniklerin yetersizlik ve bir dereceye kadar
sakatlığın tanı ve tedavisinde kullanılması anlamına gelir (3).
Rehabilitasyon. Rehabilitasyon kelimesi ilk kez kilise tarafından kullanılmıştır. Günahkar insanların düzeltilmesi,
iyiliğe yönlendirilmesi için yapılan uğraşılara rehabilitasyon
denilmiştir (4).
Rehabilitasyon fizyolojik ya da anatomik yetersizliği ve
çevreye uyumsuzluğu olan kişinin, arzularına ve yaşam planlarına uygun olarak fiziksel, ruhsal, toplumsal, mesleki, özel
uğraşı ve eğitsel potansiyelini en üst düzeye çıkarmaktır (1).
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) rehabilitasyonu, “özürlülük
ve engelliliğin etkisini azaltmak ve optimal sosyal entegrasyon sağlamak amacıyla yapılan her şey” olarak tanımlar (5).
Rehabilitasyon hastalık veya yaralanma ile başlar, hastanın arzu ve isteklerine uyan toplum içindeki rolünü başarıncaya kadar hayat boyu devam eder (5).
Rehabilitasyonda amaç özürlü ve engellilere fiziksel,
ruhsal, ekonomik ve sosyal yönden olabildiğince bağımsızlık kazandırmaktır. Kapsamlı ve entegre bir rehabilitasyon
programı bağımsızlığı artıracak, yatağa ve başkalarına bağımlı kalma süresini kısaltacak ve yaşam kalitesini yükseltecektir.
Toplumsal açıdan rehabilitasyon, özürlünün tüketici
konumundan üretici konumuna getirilmesidir. Fonksiyonel
kapasitesi artırıldığı halde sağlıklıyken üretken olan bir hasta,
eski mesleğine dönemez veya yeni bir meslek edinemezse, rehabilitasyon çalışmaları hedefine ulaşmış sayılamaz. Bundan
dolayı tıbbi rehabilitasyon sosyal ve mesleki rehabilitasyonla
birlikte ele alınmalıdır.
1