BÖLÜM 15
YENİDOĞAN BÖLÜM DÖNEMİ 1 SANTRAL • Kadın Sağlığına SİNİR SİSTEMİ Genel TÜMÖRLERİ Bakış VE HİDROSEFALİ 229
15
YENİDOĞAN DÖNEMİ SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ VE HİDROSEFALİ
Doç. Dr. Aydın Aydoseli • Prof. Dr. Altay Sencer
Yenidoğan döneminde beyin tümörleri oldukça seyrek görülmekle beraber( tüm çocukluk çağı santral sinir sistemi tümörlerinin % 0.5 ile 4’ ü), tedavileri de aynı ölçüde zorluklar içerir.( 1,2) Yenidoğan cerrahisinin getirdiği teknik güçlüklere ek olarak gelişmekte olan nöral dokunun radyoterapi ya da kemoterapiye hassaslığı bu destekleyici yöntemlerin kullanımını da önemli ölçüde kısıtlar. Büyük bölümü doğum öncesi dönemde, doğum sırasında ya da doğum sonrası ilk birkaç ayda saptanan bu tümörler için konjenital sıfatı da genellikle kullanılır.( 3) Doğum öncesi ultrasonografi incelemelerinde en sık olarak polihidroamnios ile bulgu veren bu tümörler, doğum sonrası da kafa çevresinde büyüme ve hidrosefali bulguları ile klinik verirler. En sık görülen konjenital santral sinir sistemi( SSS) urları teratomlar, astrositomlar, medulloblastomlar ve koryoid pleksus tümörleridir.( 1,4)
Tanım ve sıklık
Yenidoğan dönemi SSS tümörleri ile ilgili farklı tanım ve ifadeler mevcuttur. En doğru tanımlamaya göre“ konjenital” olarak nitelendirilen tümörlerin gestasyon döneminde oluşmaları ve bu nedenle, doğum sırasında da, var olmaları gerekir. Ancak çoğu zaman, tanının konması doğum sonrası birkaç aya uzayabilir; buna manyetik rezonans görüntüleme( MRG) öncesi dönemde olduğu gibi teknolojik yetersizlikler, belirti ve bulguların az veya yetersiz olması ya da iyi yorumlanamaması neden olabilir.( 4-10) 1917’ de Holt, ilk defa, fetal dönemde ortaya çıkmış intrakranyal bir tümörü bildirirken, 1951’ de Arnstein, ilk defa konjenital SSS tümörlerini doğumdan sonraki ilk iki ay içinde ortaya çıkanlar olarak tanımlamış ve 13 olgu yayınlamıştır. Ardından Solitaire ve Krigman ise bir sınıflandırma yaparak, SSS tümörlerini, tanı konma za-
229