Dünya'dan Doğa'ya Dünya'dan Doğa'ya | Page 4

varsa gidermeli ve suyun damla damla akıyor olsa dahi boşa akmasını önlemeli, dişimizi fırçalarken musluğumuzu kapamalı, yazı yazarken sadece bir sayfayı değil bir dalın her iki tarafınıda kullanmalı, kağıtları tasarruflu kullanmalı ve çöpe atmak yerine kağıt atık depolarının özel konteynırlarına atmalı, vb. birçok eylemi sadece şu yada bu kişi gerçekleştirmiyor. Düşünün ben şuan dişimi fırçalıyorum ve dakikada 5 litre su boşa akıyor sadece dişimi fırçalarken. Benim gibi 10 bin kişi aynı şeyi yapacak olursa ne olur görelim. 5 x 10.000 = 50.000 litre başka bir değişle 50 ton su boşa akıyor. Ne bir yerimizi temizliyor, ne bir ağacı suluyor, nede baska bir işe yarıyor sadece boşa akıyor. Bir şeyi doğal kaynağı kullanırken sadece kendinizin kullandığınızı düşünmemelisiniz sizin gibi yüz milyonlarca insan aynı şekilde doğal kaynağı kullanıyor. Bu nedenle kaynaklarımızı dikkatlice tüketmeliyiz. Tasarruf etmememiz bile gerekmiyor yeterki gereklice kullanalım ve boşa harcanan kaynaklarımızı boşa harcamak yerine hiç kullanmamayı tercih edelim. O zaman bizden sonraki nesillerinde yaşamasına katkımız olur. 5.Bilinçsiz yapılan doğa aktiviteleri Ekoloji kelimesinin kökenine bakıldığında Yunan dilinde “oikos” kelimesinden türetilerek bir terim haline gelip kullanılmaya devam etmiştir. Ekoloji; insanın varlığıyla bütünleşen doğanın etkileşimini iki kavram (doğa-insan) arasındaki ilişkiyi ifade eder.İnsan-doğa ilişkisinin ele alınıp incelenmesi de bu ilişkiden kaynaklanmıştır. İnsanın doğaya karşı uyguladığı tutum, takındığı tavır, modernleşmeyle beraber doğaya olan yabancılaşma ve uzaklaşma büyük bir vurdumduymazlığa ardından insanın doğadan kopuşuna ve ekolojik dengesizlik ve krizlere neden olmuştur.Doğa ile ilişkisi gittikçe uzaklaşan insanların varlığı söz konusuyken bu anlamda ekolojik denge için alınan önlemler, uluslar arası yapılan anlaşmalar, sözleşmeler; krizin çözülmesinde yeterli olmayacaktır. İnsanın Doğaya Tahribatı Ekolojik bozulmanın doğal sebepleri olarak küresel ısınma, kuraklık, sel baskınları, buzul erimeleri gibi doğal yollarla yaşanan afetleri sayarken diğer taraftan ekolojik düzeni tahrip eden bir sebep daha vardır. O da insan eliyle gerçekleşen; ismen yapay tahribat olarakta adlandırılabilecek bozulmadır. Menfaati gereği doğal düzeni düşünmeden alınan kararlar hem bugünümüzü hem de yarınımızı etkilemektedir. Çıkar uğruna kesilen ağaçlar (ev inşaa etmek, yeni yollar ve köprüler yapmak gibi) ile yeşil alanların azaltılması, tarımsal alanlardaki rant amaçlı deformeler bu tür insan eliyle yapılan doğa tahribatına örnek verilebilir. Sırf güzel gözüktüğü ve kat sayısı ile daha çok para elde edeceği için yeşil alan bırakmama pahasına biçimsizce inşaa edilen evler, binalar ile ekonomik hırsın bir örneği olarakta yapılan madensel çalışmalarda değerli bir ürün elde etmek için toprağa atılan her bir darbe oradaki canlı yaşamını öldürdüğü sistemlerini bozduğu gibi verimli bir tarım arazisi ise ona da zarar verip bitkisel verimi durdurmaktadır. Yukarıda genel olarak bilinçsizlikten bahsettik şimdi birazda konu başlığımıza daha uygun olacak şekilde bilinçsiz doğa aktiviteleri ve sonuçlarından bahsedelim. Kamp Ülkemiz genelinde sayısı giderek artan bir topluluk ve bu topluluğun çoğunluğu gençlerden oluşmaktadır. Gençler kendi aralarında küçük veya büyük ekipler oluşturarak kamp atıyorlar.