Hayatın Anlamına Dair | Muhammed Arslan
O an aklıma, büyük bir fabrikatörün oğlunun intihar etmeden önce
yazdığı not aklıma geldi, ‘’ bu dünyada yaşamak için herhangi bir
mânâ göremiyorum, bu yüzden yaşamaktan da
vazgeçiyorum.’’Zahiren bakıldığında yüzük, basit bir demir
parçasıdır. Fakat bu basit demir parçası beyler tarafından
takılmadığında ya da kaybolduğunda hanımefendiler bazen dünyayı
beylerine dar edebiliyorlar. Zira onlar için bu basit yuvarlak demir
parçası, çok derin bir mânâ taşıyor ve ehemmiyet arz ediyor. Demek
ki, bir şeyi kıymetli ve ehemmiyetli yapan, ona verilen mânâ ve
anlamdır. Bu hayattaki her şey, ona verdiğin mânâ nisbetinde senin
gözünde değer ve ehemmiyet kazanır. Eğer hayatı mânâsız, başıboş
olarak değerlendirirsen, bu hayattan istifa etmen de uzun sürmez.
Bu hayatın devamına bir anlam yüklemezsen, yaptıkların da bu
dünyanın ötesine geçmez.Hayatın anlamını sorgulayanlar, hayatın
hızlı ve çılgın akışından başını kaldırıp, bir nebze olsun nefes
alabilenlerdir. Fark etmenin neticesi, anlamaktır. Hayatın bir
anlamının olabileceğini fark edenler, belki hayatın hakiki mânâsını
anlamasalar bile, en azından hayatlarına bir mânâ yüklerler ve bu
hayattan kolay istifa etmezler hatta istifade ederler.
14.05.2017, İsveç.
Dilhâne | twitter: @dilhanenet | instagram: @dilhane_net | www.dilhane.net