Klasik Türk Şiirinde Kızıl Elma’ya Epeynâkıs Kaldığına İnandığımız Bir Bakış
Milli Müdaafaya Azm Edilen
Bu Günlerde Gündeme Gelen
Mâhlikâ
Divan şâirlerinin ekserisi askerdi, ne
kılıçtan ne kalemden vazgeçmişlerdi.
Devşirilip Acemîoğlanlar Ocağı’na
getirilmiş, oradan kapıya çıkarılıp
Yeniçeri Ocağı’na dâhil olmuşlardı.
Ömrünün belli bir dönemini böyle
geçirmiş bir şâir de 16. asırda yaşayan
Taşlıcalı Yahyâ idi. Kanûnî ile cenge
gitmiş bir asker olan Taşlıcalı Yahyâ
Divân’ında “Kızılelma”dan 1532 Alman
Seferi’ne tanıklık etmiş olsa gerek bu
vesileyle bahsediyor. Kanûnî’ye
hitâben; “İstersen Ferenduş ile Alman
mülklerini, Kızılelma ülkelerini altüst
etmek senin elindedir.” diyor;
“Elindedür Kızılelma’yı olsa zîr ü
zeber
Nite ki mülk-i Ferenduş ile Alamân’ı”
“Mahallidür tola eyvây ile vilâyet-i
Rîm
Hakîkata yed-i kudretdedür
Kızılelma”
yine Taşlıcalı Yahyâ’dan
“Bırakdur ali tuyuldı elem bahrine
gark itdi
Kızılelma diyârı ile iklîm-i Alamân’ı”
Aynı asrın fakat bu kez asker olmayan
şâiri Hayâlî Bey ise a
ynı sefer için Divân’ında bir beyitte
Kızılelma’dan bahsediyor;
“Kızılelma’yı kapdun lerze düşdi
kişver-i Rîm’e
Bihamdi’llah Karaman eline katdun
Alamân’ı”
Muasırları Bâkî ise Divân’ında bir
kasidede Kızılelma’dan şöyle
bahsediyor;
“Elinden ol kadar düşmen yimişdür
boz doğanı kim
Kızılelma’dan ayva kopdu nâ-geh
işidüp anı”
Bu minvalde yani düşmanın ayvayı
Türk’ün Kızılelma’yı yemesi tahayyülü
beyitlerde sıklıkla karşımıza çıkıyor.
Âşık Çelebi “Kızılelma’da alem hilâlini
gören ‘bu Müslüman elması, düşman
ayvasından daha iyi’dedi.” diyor;
“Gören didi Kızılelma’da mehçe-i
‘alemin
Bu sîb-i müslimi ayvâ-yı adndan
bihter” yine benzer bir söyleyişle Âşık
Çelebi;
“Kızılelma’da görenler mehçe-i
sancâgun
Sandı sîb-i müslimîdür ki nihâl
üstindedür” diyor ve yine aynı şâir
“İslâm sancağı dikilsin, Müslüman
elması yensin” diyerek Kızılelma’ya
gidilmesini niyaz ediyor;
“Dikilsün sancak-i İslâm sîb-i
Müslümî yensün
Salup eyvânı ehl-i nâza ‘azm ide
Kızılelma’ya”