Dilhâne Ekim ekim | Page 33

Eşrefoğlu’nun Huzuruna Ayaklarımdan Evvel Gidiyor İdi Yüreğim… Yazı Tâhir Ceyhun Yıldız Eşrefoğlu, Hacı Bayram-ı Veli’ye tam teslim oldu. Mürşidi de Abdullah'taki kabiliyeti keşfederek ona nefsini terbiye edecek vazifeler verdi. Eşrefoğlu, Mürşidi Hacı Bayram-ı Velî'ye on bir sene hizmet etti. Bu on bir senede mürşidinin: “Üstâdın huzurunda lüzumsuz konuşmak edebe aykırıdır.” sözü üzerine, yanında bir kelime bile konuşmadı. Sadece sorulan suallere kısa ve öz olarak cevap verir, edebe dikkat ederdi. Eşrefoğlu Abdullah, on bir sene içinde pek çok imtihandan geçti. Yaptığı güç işlerden şikâyette bulunmadı. Bu sabrı, mürşidine karşı muhabbeti ve hürmeti üzerine Hacı Bayram-ı Velî, kızı Hayrü’nnisâ'yı ona nikâhladı. Bir müddet daha hizmete devam eden Eşrefoğlu, şeyhinin izni ile İznik'e gitti. Orada kendi iç âlemiyle baş başa kaldı lâkin şeyhinden ayrılığı onu yaktı, hasretine fazla dayanamadı ve Ankara'ya döndü. Hacı Bayram-ı Velî damadını, tasavvuf yolunda derecelerinin ilerlemesi için tekrar İznik'e gönderdi. Orada kırk gün nefsini terbiye etmesi için halvete girmesini, sonra Ankara'ya gelmesini emretti. İznik'e gidip geldikten sonra şeyhi: “Hama şehrinde Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torunlarından Şeyh Hüseyin Hamevî'nin huzuruna gidip, Kâdirî yolunu öğreniniz.” buyurdu. Bu emir ile hanımını ve kızı Züleyhâ'yı alarak ve şeyhi Hacı Bayram-ı Velî ile vedalaşarak günlerce süren zahmetli ve yorucu yolculuktan sonra, Hama'ya vardı. Şeyhi Hüseyin Hamevî, ilâhî ilham ile Eşrefzâde'nin gelmekte olduğunu anlayarak, talebelerine: “Bugün Anadolu'dan bir er geliyor. Gidip karşılayınız.” buyurdu. Karşılamaya çıkan talebeler zahmetli ve zorlu yolculuktan dolayı elbiseleri eskimiş olduğu için Eşrefoğlu Rûmî yanlarından geçtiği halde, şeyhlerinin söylediği zâtın o olduğunu anlayamadılar. Dergâhın kapısına varan Eşrefzâde Rûmî, Hüseyin Hamevî tarafından içeri alındı. Hüseyin Hamevî, bu yeni talebesini öncelikle, kırk gün halvet için bir hücreye koydu. Eşrefoğlu, Hama'da sıkı bir riyâzet ve mücâhedeye tâbi tutuldu. Kırk gün içinde Hüseyin Hamevî, Abdullah'a ziyâde teveccühlerde bulundu. 33