Ebedi Saadetimin En Deruni Yareni:
“İstanbul”
Yazı
Hamide Akkaya
Dert ile yanan gönle bir zerrecik serinliktir, dostun uhrevi
ikliminden hâsıl olan demli sohbeti... Zerrecik dediğime bakmayın,
zerrecik olanın etkisi, devasa bir güçle gösterir kendisini. Gönle
sirayet eden dost kelamının zerresi, pür-i pak eder gönlün gamını,
elemini. Gamlı gönül, susup sessizliğe gizlemek istediği derdini bir
bakmış ki dosta çoktan anlatmış. Her şeyi sustuğunda, bilmeden
sessizliğiyle anlatmış aslında. Nasıl mı olmuş bu? Gönlün bilmediği
bir şey varmış. O da şu ki:
“Ne gerek kelamına, avazına
Sükûti isen de guş-i kabul-i candır
dostun en deruni vazifesi.”
İcazkâr gönül, dost gönlünün sıcaklığını hissettiği andan itibaren
başlar uzun uzadıya anlatmaya tasasını, kederini. Huzurun tadını alan
gönül vazgeçer mi artık dostun sohbetinden.
23