NE KOLAY MUTLU OLMAK
Amine Yamaç
- İlknur ben namaz kılana kadar
bir konu bulur musun , yazı
yazacağım.
- Tamam sen kıl ben
düşünüyorum.
- Sağ ol Cici Kız.
- ......
- İkoo konu buldun mu???
- Bir şey okuyacağım oradan
kendin çıkar konuyu. (....)
Evet kendim çıkardım konuyu,
kolay oldu. Çünkü metin
diyordu ki küçük şeylerden
mutlu olmayı unutmayın. Küçük
şeylerden mutlu olmayı
unutmadık belki ama küçüğü
büyüğü karıştırdığımız kesin. Ben
çocukken küçük bir köyde
yaşardık. Köyümüzün
bakkalında dondurma olmazdı.
Ama köye çarşamba günleri bir
dondurma arabası gelirdi. Ben
sabah namazında
babaannemle kalkar, yolun
kenarında olan evimizin
damına çıkardım. Baksanız
daha kahvaltı edilmemiş ama
ben dondurma arabası
bekliyorum.
Şu an anlatırken bile bir
kelebeklenme hissettim içimde.
İşte bu benim çocukluğumun
büyük heyecanıydı. Eminim
hepimizin böyle heyecanları
olmuştur. Şu an aklınıza gelip
gülümsediğini düşünüyor ve
mutluluğunuza ortak oluyorum.
Şimdi hep yazılarımda bir iç
sıkıntısıyla anlattığım 2017 yılına
gelelim. Mevsimler değişiyor ve
insanlar. Her şey o kadar hızlı ki
inanın yetişemiyoruz. Burada
durup düşününce, mutluluk
kavramına ulaşamamamızın
sebebi bu hızlı değişim mi diye
sormadan edemiyorum. Bir
düşünün önceden yüzümüzü
delice güldüren şeylere ne
zaman bakmadan geçer
olduk. Burada çok kıymet
verdiğim bir hocamdan
bahsetmek istiyorum: Mehmet
Çete. Mehmet Hoca bize
sadece haftada bir saat ders
yapar. Fakat 16 yıllık eğitim
hayatımda alamadığım ders
olur bu bir saat. Ayrıca Mehmet
Hoca tanıdığım en harika
insanlardan birisidir. Bize ders
anlatırken teknik bilgi olarak
hiçbir şey vermemeye çalışır.
30