Dilhane Nisan Sayısı nisan | Page 29

Toplumun yaşadığı buhranlar- sıkıntılar ve acıları yalın, lirik bir dil ile okuyucuya sunmuştur. Türklerin var olduğu ilk andan itibaren hür ve özgür kalabilmek için bu yolda neleri feda ettiklerine dikkatleri çeker. Türklerin alp insan tipinin en yükseği olduğunu görürüz. Bunda da dinin etkisi yadırganmayacak kadar fazladır. Toplum hayatında kadının varlığı büyük bir önem teşkil eder. Hemen hemen her eserinde savaşta olan eşini bekleyen bir kadın tipini işler. Bunun üzerinde ince ince durur ve bu kadın girifttir. Bize sunulan bu kadın sadık – çalışkan – vefalı- yüksek ahlaki değerlerle yoğrulmuştur. Bazen çocuklarına aş pişiren bazen ise uçsuz bucaksız topraklarda at koşturduğunu görürüz. Kadın sosyal – kültürel anlamda hayatımızın her anında bize eşlik eder. Eserlerinde bulunan diğer bir vasıf ise tabiattır. Onun tabiatı durgun sakin değil tıpkı kahramanları gibi canlı ve coşkuludur. Tabiat beraberinde hayvanları getirir. Hayvanlar, ins an hayatına karışırlar. İnsanların yaşamış oldukları ruhsal durumlardan hayvanlar da etkilenirler. Özellikle en belirgin olanı attır. Türklerin savaşçı ve göçebe bir hayat sürmelerinden dolayı at onlar için en önemli ulaşım ve savunma vasıtasıdır. Kaleme aldığı eserlerde bizlere Orta Asya’nın coğrafi unsurları hakkında bilgiler verir. Türk ailesinin yapısını, aile ilişkilerini ve töre geleneklerini derinden hissedersiniz. Onun dili üslubu sanki durup hayattan bir fotoğraf karesi görüyormuşsunuz hissi verir. Durup düşünmenizi sağlar. Geçmişte ne çok acı yaşandığı ve bunların yaşanmaya devam ettiği ve gelecekte de yaşanacak olması size derin bir hüzün verebilir. Asıl mühim olan ki insanların bunları ne kadar da çabuk unutmasıdır. Hayatı boyunca kaleme aldığı eserlerinde gördüğü hiçbir şeye ilgisiz kalmamıştır. Olayların değişik yüzlerini eserlerine yansıtmıştır. Aytmatov geçmişin kültürünü günümüze ve geleceğe aktarmada birer köprü görevini üstlenmiştir. 29