Dilhane Mart Sayısı mart | Page 32

ÖMER FARUK ERDOĞAN Beyler vardır tarihte; hükmetme utkusunu tek gaye edinmiş, devletin ikbalinin üstünde tutmuştur. Kişisel menfaati için tüm milletini, devletini tehlikeye atmaktan geri durmamıştır. Beyler vardır; tek gayesi Rıza-i İlahî'ye mazhar olmaktır, gazadır, şahadettir. Orhan Bey tarihte eşi az görünür bir tevazu ile onca fetih ve gazâ da gösterdiği kahramanlıklara rağmen, üstelik babası Osman Bey'in vasiyeti ve devlet erkanının ittifakıyla padişahlık makamına layık görülmüştür. Fakat kardeşi Alaeddin Bey'in padişah olmasını bizzat teklif etmiş ancak Alaeddin Bey'in de ısrarıyla padişah olmayı kabul etmiştir.İşte bu ahlak ve düstur Osmanlı'ya asırlarca cihana hükmetme, huzur ve adaletle yaşama, yaşatma ve üstün bir medeniyet kurma yolunu açmıştır.Orhan Bey, babasından 16 000 km2 olarak devraldığı Osmanlı Devletini padişahlığı süresince 95 000 km2'ye çıkarmıstır. İleride kadim bir Osmanlı şehri olacak olan Bursa'nın fethi kendisine nasip olmuş, bu vesileyle babası Osman Bey'in vasiyetini de yerine getirebilmiştir. Osmanoğulları’nın ömrü en uzun padişahı olan Orhan Bey otuz beş sene de tahtta kalmıştır. Hanedan efradında sarışın ve mavi gözlü olmasıyla diğer padişahlardan ayrılan Orhan Bey güven veren kişiliğiyle tebası tarafından daima saygı, sevgi ve muhabbetle mukabele görmüştür. Orhan Bey