Dilhane Mart Sayısı mart | Page 10

Aşık Veysel; insana ters bakan, onu hor gören kimselere kırgındır fakat bu kırgınlığı kendine has bir üslup ve güzel deyiş ile söyler. Beni hor görme kardeşim Sen altınsın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz Sen gümüşsün ben saç mıyım? Ne var ise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben aç mıyım? Söz insanın terazisidir. Fazlası ziyan, azı vakardır ve derler ki: Eğer kalpte darlık ve üzüntü, vücutta bitkinlik ve halsizlik, rızıkta eksiklik ve bereketsizlik olursa, bunun boş ve yersiz konuşmalardan meydana geldiği bilinmelidir. Aşık Veysel ise: Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz Vız vız eden her sineğin bal'olmaz Aşık Veysel, Allah'ın verdiği yetenek ve aşk dolu bir gönül ile yeri doldurulamayacak büyük bir halk ozanıdır. Şiirlerini okuyan ve türkülerini dinleyenin hüzün ve neşe sahibi olmaması, turna olup uzaklara gitmemesi mümkün değildir. Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sâdık yârim kara topraktır Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sâdık yârim kara topraktır dizeleri, topraktan uzaklaşan insana bu çağda öğüt teşkil eder. Toprağın dost, dua , hazine olduğunu söyler. Allah-kul ilişkisine yine topraktan öğüt verir. Hakikat arayanlara toprağı rehber gösterir. Hakikat ararsan açık bir nokta Allah kula yakın kul da Allah'a Hakkın gizli hazinesi toprakta Benim sâdık yârim kara topraktır Peteksiz arının balı yalandır. Dünya geçicidir ve ömür sayılı günlerden ibaret. Asıl marifet ise nice canlardan geri kalan misafirhanede hoş bir sadâ bırakmak, temiz geldiğimiz gibi temiz gidebilmek, ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın diyebilmektir. Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece AŞIK VEYSEL DURMUŞ ALİ ERTAŞ