DURMUŞ ALİ ERTAŞ
Şairim,
Zifiri karanlıkta gelse şiirin
hası,
Ayak seslerinden tanırım.
Ne zaman bir köy türküsü
duysam
Şairliğimden utanırım.
Ah bu türküler , türkülerimiz
Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi candan
Aşk ve muhabbetle
oluşturdukları gönül
mayasını sevdamıza,
derdimize, hüznümüze,
sevincimize katan halk
şairlerimiz söyledikleri
türküler ve şiirleri ile bizlere
doğruyu, güzeli anlatmakta;
bizleri edebe, irfana
çağırmaktadır.
1894 yılında Sivas’ın Şarkışla
kazasının Sivralan köyünde
dünyaya gelen Aşık Veysel
"7 yaşıma kadar ben de
herkes gibi koştum,
seğirttim, güldüm, oynadım"
der ve ekler:
Genç yaşımda felek vurdu
başıma
Aldırdım elimden iki gözümü
Yeni değmiş idim yedi
yaşıma
Kaybettim baharımı yazımı
Bağlandım köşede kaldım
bir zaman
Nice kimselere dedim
el'aman
On on beş yaşıma girince
heman
Yavaş yavaş düzen ettim
sazımı
Göz ile görenlerin değil,
gönül ile görenlerin adıdır
Aşık Veysel.
Yorulursun gitme yaya
Hükmedersin güne aya
Aşk denilen bir deryaya
Çıkamazsın girme gönül
AŞIK VEYSEL