Dilhane Mart Sayısı mart | Page 9

DURMUŞ ALİ ERTAŞ Şairim, Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası, Ayak seslerinden tanırım. Ne zaman bir köy türküsü duysam Şairliğimden utanırım. Ah bu türküler , türkülerimiz Ana sütü gibi candan Ana sütü gibi candan Aşk ve muhabbetle oluşturdukları gönül mayasını sevdamıza, derdimize, hüznümüze, sevincimize katan halk şairlerimiz söyledikleri türküler ve şiirleri ile bizlere doğruyu, güzeli anlatmakta; bizleri edebe, irfana çağırmaktadır. 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla kazasının Sivralan köyünde dünyaya gelen Aşık Veysel "7 yaşıma kadar ben de herkes gibi koştum, seğirttim, güldüm, oynadım" der ve ekler: Genç yaşımda felek vurdu başıma Aldırdım elimden iki gözümü Yeni değmiş idim yedi yaşıma Kaybettim baharımı yazımı Bağlandım köşede kaldım bir zaman Nice kimselere dedim el'aman On on beş yaşıma girince heman Yavaş yavaş düzen ettim sazımı Göz ile görenlerin değil, gönül ile görenlerin adıdır Aşık Veysel. Yorulursun gitme yaya Hükmedersin güne aya Aşk denilen bir deryaya Çıkamazsın girme gönül AŞIK VEYSEL