DEFTERHÂNE’DEN TAPU VE KADASTRO’YA | Page 44

Tarih Boyunca Mülkiyet Anlayışı ve Osmanlı Toprak Düzeni fetihler sonucunda ele geçirilen yerleri önde gelen komutanlara timar olarak bölüştürdüğü 78 , yine Orhan Gazi Kocaeli’ni Karamürsel’e 79 , Gelibolu’daki fethedilen yerleri ise Yakup Ece ve Fazıl Beylere 80 timar olarak verdiğini görmekteyiz. Sultan Murad devrinde Hamit Vilayeti zaptedilince bölgedeki timar erleri yerlerinde bırakılmış, fakat ellerine yeni timar beratları verilmiştir. 81 Yine Sultan Yıldırım Bayezid Aydınoğulları, Saruhan ve Menteşe illerini ele geçirince burada umumiyetle mevcut timar erlerini yerinde bırakmıştır . 82 Yine, II. Murad zamanında Arnavutluk’ta timar sisteminin yerleştirildiğini tahrir kayıtlarında görmekteyiz. 83 Aynı kayıtlarda “Merhum sultan zamanına ait timarlar” dan bahsedilmesi timar sisteminin bu bölgede Çelebi Mehmed devrinde de tatbik edildiğini göstermektedir. Görüleceği üzere, Osman Bey’den itibaren timar sistemi uygulanmakta olup, Orhan Bey devrinde fetihler genişleyip Rumeli’ne uzanınca timar sistemi buralarda da hemen tatbik edilerek uygulamaya konulmuş ve sonraki sultanlarda sistemi devam ettirmişlerdi. Aynı zamanda, Anadolu’da yapılan fetihlerde ise, ele geçirilen beyliklerdeki sisteme çok fazla dokunulmamış ve buralarda Selçuklunun bir devamı olarak uygulanan timar sistemi devam ettirilmiş, yeni devletin ve sultanın hakimiyetinin bir göstergesi olarak, yalnız ellerine yeni sultanın beratları verilmiştir. Fetret Devri’nden sonra da muntazam bir şekilde devam ettirilen Osmanlı timar sistemi II. Mehmed (Fatih) devrine gelinceye kadar tamamıyla yerine oturmuştu. Fatih devrinde timar sistemi ile ilgili yapılan en önemli değişiklik timar sahiplerinin beratlarının bir suretinin deftere yazılması, köyler ve çiftliklerin hudutlarının da belirlenmesi usulünün Ferman-ı Hümayun gereği kanun hâline getirilmesidir. Başlangıçta timar tevcihleri yapılırken hangi timar veya zeametin kime verildiği belirtilir, ancak hudut ve miktarları tayin edilmeden beratları verilirdi. Boğdan Seferinde timar ve zeamet işlerindeki karışıklıklar görülmüş ve 1476’dan itibaren timar beratları için özel defterler tanzim edilip, hususî beratlar oluşturulmuştur. 84 Fatih’ten itibaren istikrarlı bir şekilde devam eden dirlik sistemi Kanunî devrine gelindiğinde klasik ve ihtişamlı dönemine ulaştı. Kanunî Fatih Devri’ne ait Ayasofya Vakfiyesi 78 Mehmed Neşri, Kitab-ı Cihannüma-Neşri Tarihi, Haz. F.Reşit Unat,M.Altay Köymen, Ankara 1995, s.113,123; Aşık Paşazade Tarihi, s.295 79 Oruç Bey, Tevarih-i Âl-i Osman, Haz.Necdet Öztürk, İstanbul 2008, s.16; Neşri Tarihi, s.153; Aşık Paşazade Tarihi, s.310 80 Neşri Tarihi, s.185 81 Aşık Paşazade Tarihi, s.331 82 Neşri Tarihi, s.313 83 İnalcık, Hicri 835 Tarihli Suret-i Defter-i Sancak-ı Arnavid, s.15; İnalcık, “1431 Tarihli Timar Defterine Göre Fatih Devri’nden Önce Timar Sistemi”, Toplum ve Ekonomi, s.111 84 Olaz, a.g.m., s.697 24