Tarih Boyunca Mülkiyet Anlayışı ve Osmanlı Toprak Düzeni
3. OSMANLI DİRLİK (TİMAR) SİSTEMİ
Dirlik ve timar terimleri sürekli olarak birbirinin yerine kullanılmakta olup, bu sistemin en genel adı dirlik sistemidir. 62 Has, zeamet ve timarlardan müteşekkil olan dirlik sisteminde sayıca en büyük kısmını timarlar oluşturmakta olup, aynı zamanda sistemin en temel
parçası olduğundan “dirlik sistemi” yerine “timar sistemi” terimi de kullanılır.
Osmanlı Devleti’nde, geçimlerine ve hizmetlerine ait masraları karşılamak üzere
(maaş karşılığı), bir kısım asker ve memurlara, muayyen bölgelerden kendi nam ve hesaplarına tahsil edebilme yetkisiyle tahsis edilmiş olan gelir kaynaklarına timar denilir. 63 Bir memleket fethedildiğinde veya umumî değişiklikler veya diğer sebeplerle o bölgenin tahriri yapılarak gelir kaynakları tespit edilir, tespit edilen vergi gelirleri has, zeamet ve timar olarak
küçük parçalara bölünerek asker ve memurlara çeşitli hizmetler karşılığı olarak tevcih edilerek dirlik sistemi tatbik edilirdi. Timar usulü, muayyen bir arazinin tescili veya araziye ait bazı hakların verilmesinden ziyade, bu araziden elde edilen vergi gelirlerinin havalesinden ibarettir. 64 Ayrıca havale edilen vergiler doğrudan toprağa ait vergilerle sınırlı olmayıp, baş vergisi, pazar bacları gibi dolaylı vergileri de ihtiva ederdi.
Timar sistemi devletin büyük bir kısmında eyalet yönetiminin temelini teşkil etmesi
bakımından idarî, vergi gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturması bakımından malî, devletin
en büyük ordusunun (eyalet askerlerinin) dayanağı olması bakımından askerî ve toplumun
belirli bir düzen içerisinde tutulmasını sağlaması bakımından da içtimaî bir yapı olarak organize edilmiş olup, Osmanlı Devleti’nin en temel müesseselerinden birisidir.
62 Mustafa Olaz, “Osmanlı Dirlik Sistemi”, Türkler, C.X, s.695
63 Ömer Lüti Barkan, “Timar”, Türkiye’de Toprak Meselesi-Toplu Eserler, s.805
64 Halil İnalcık, “İslâm Arazi ve Vergi Sisteminin Teşekkülü”, Osmanlı İmparatorluğu-Toplum ve Ekonomi, İstanbul 1996, s.27
21