DEFTERHÂNE’DEN TAPU VE KADASTRO’YA | Page 31

Tarih Boyunca Mülkiyet Anlayışı ve Osmanlı Toprak Düzeni A. İSLÂM’DA MÜLKİYET HAKKI VE TOPRAK DÜZENİ Çalışmamızın asıl konusu, Osmanlı Devleti’nin toprak düzeni ve bu düzen içerisinde araziye taalluk eden bütün muamelelere ait işlemlerin yapıldığı Defterhâne teşkilatının yapısı, işleyişi ve gelişimi olduğundan, öncelikle Osmanlı Devleti’nin mülkiyet anlayışının ve toprak düzeninin kökenlerini genel hatlarıyla ortaya koymak gerekecektir. Osmanlı’da mülkiyet anlayışı ve toprakların yönetimi her şeyden önce İslâm mülkiyet anlayışı ile toprak idaresine yönelik temel prensiplerden beslenmektedir. Yine bazı istisnaları olmakla birlikte İslâm anlayışına aykırı olmamak kaydıyla örfî hukuk da bu hususta belirleyici rol oynamaktadır. Bu nedenle, İslâm’ın mülkiyet nizamına yönelik telakkisini anlamak, Osmanlı toprak düzenini daha iyi ortaya koyabilmek açısından önem arz etmektedir. İslâm’da mülkiyet nazariyesi ferdin ve toplumun faydalanması için ferdî mülkiyetin meşru yollarla serbest olduğu ve onun korunması gerektiği esasına dayanır. İslâm fıtrat dinidir ve beşerin yapısında “sahip, malik olma” hissi taşıdığını, bunun doğuştan var olduğunu kabul ederek bu hissi tatmin etmeye çalışarak ferdî mülkiyeti helal kılar. 21 Osmanlı Dönemi’ne ait tapu senedi örneği İslâm’ın mülkiyet telakkisi temelde Kur’an-ı Kerim22 ve sünnete23 dayanmakla birlikte sonradan gelenlerin bu ikisine muhalif olmayan içtihatlarıyla şekillenmiştir. Mülkiyet hususunda içtihatlarda bulunan İslâm hukukçuları arazinin hem özel hem de kamu mülkiyetinin konusu olabileceği noktasında ittifak etmişlerdir.24 Kur’an’a göre “mülkün tek ve hakikî sahibi yalnızca Allah’tır.” 25 Yerlerde ve göklerde olan mülkün tek hakiminin Allah olduğu ha- 21 Menna’el Kattan, a.g.e., s.21-22 22 Bu bölümde yer alan ayetlerin açıklamaları için bkz: Muhammed Esed, Kur’an Mesajı, İstanbul 2000 23 Bu bölümde yer alan hadislerin açıklamaları için bkz: Sahih- Buhari, Sahih-i Müslim, Haz. Abdullah Feyzi Kocaer, Konya 2008 24 Halil Cin, “Arazi”, DİA, C.III, s.343 25 Şûrâ Sûresi-49 11