DEFTERHÂNE’DEN TAPU VE KADASTRO’YA | Page 29

Tarih Boyunca Mülkiyet Anlayışı ve Osmanlı Toprak Düzeni dan Thomas More 1516’da yazdığı “Ütopi Adası” adlı eserinde, Thomas Camparella 1623’te neşredilen “Güneş Beldesi” isimli eserinde özel mülkiyetin olmadığı toprak, kadınlar, çocuklar ve evler ve eşyalara varıncaya dek her şeyin müşterek olduğu ütopik bir dünya hayallerini ortaya koymuşlardır.18 Elatun’dan başlayıp ütopyacılarla devam eden ve Lenin’e kadar uzanan bu düşünürlerin öğretileri sonuçta müşterek mülkiyeti esas alan komünist felsefeyi ortaya koymuşlardır. Bununla birlikte, dinde reform hareketinin öncülerinin (Protestanların) ortaya koyduğu fikirler modern kapitalist mülkiyet anlayışının temellerini atmıştır. Nitekim Max Weber XX. yüzyılın başlarında kaleme aldığı fikirleriyle kapitalizmin doğuşunda ve gelişmesinde Protestanlığın etkili bir rol oynadığını ortaya koymuştur.19 XVII ve XVIII. yüzyıllarda Avrupa’da meydana gelen hızlı değişimlere ve reformlara rağmen ortaçağın feodal toprak mülkiyeti anlayışı önemli bir değişim olmaksızın devam etmiştir. Cumhuriyet Dönemi’ne ait tapu senedi örneği 18 Challaye, a.g.e., s.65-66 19 Güriz, a.g.e., s.97 9