E
AR?
V
Şehir Tiyatroları;
Vakti Geldi; Üç eski okul arkadaşının hikayesi; birbirlerinden habersiz aldıkları bir mektupla buluşma yerlerine giderler. Karışık bir hal alan hikayeyi buluşma yerine gelen genç bir
kadın toparlayacaktır.
Vişne Bahçesi; Çehov'un ağır oyunlarından biri. Oldukça ağır giden, derinine işleyen bir metne sahip. Tüm parasını tüketmiş aristokrat bir ailenin ellerinde kalan son servetleri
Vişne Bahçesi'dir. Çehov'dan okuduğum kadarıyla güzel bir oyun olması gerekirken izleyen seyircinin genellikle olumsuz yorumlarda bulunduğunu belirtmek isterim.
Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli; Bir aile üzerinden hayatı yorunmluyan bir oyun. Bir evlilik, siyasi olaylar, solcu bir koca ve çelikilerle dolu muhafazakar bir kadın. Hayatın tatlı ve
acı yanlarını kullanabilmek için bu ismi kullanmışlar. Oyunun metni A. Kadir Bozkurt'a ait.
Yolcu; Bir tren istasyonu, kurtuluş savaşı yılları, bu istasyona sıkışmış insanlar ve bu insanları kaleminden damlatan büyük şair; Nazım Hikmet! Belki aklımıza hemen
Memleketimdem İnsan manzaraları'nın ilk sayfaları gelebilir. Malum, Nazım'ın o romanı bir tren istasyonuyla başlıyordu. Buradaysa bir istasyona sıkışmış insanlar var ve onlara
dış dünyadan haber getiren bir Yolcu. Özellikle dekoru görülmeye değer.
Kösem sultan; Turhan Oflazoğlu'nun yazdığı oyun, Kösem Sultan'ın entrikalarla dolu hayatına götürüyor bizi. Tarih seven izleyici kitlesinin beğeneceğini düşündüğüm bir oyun.
Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım; 31 mart olayından 1 960 yılına uzanan bir yolculuk. Vicdani ile Efruz'un hikayesinin anlatıldığı oyun; bol bol mesaj, bol bol eleştri, bol bol
siyaset içeriyor.
Sheakspeare; "Shakespeare"de Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde kendi düş dünyalarından yaşamı yorumlayan hastalarla, onları anlamaya çalışan iç çelişkiler içindeki
hekimler, sistemin eksikliğinden yararlanan personelin ilişkileriyle süre giden yaşantı, yeni bir hastanın aralarına katılmasıyla değişime uğrar. Her biri tanınmış bir kişiliği temsil
eden hastalar ile hastane çalışanları giderek William Shakespeare ve "Romeo ile Juliet" oyunu etrafında yaşama bakmaya başlarlar. Farklı gezegenlerden geldiğini düşünenler;
Sarah Bernhardt, Stalin gibi tarihsel, sanatsal kimlikleri üstlenenler, bölünmüş kişilik yaşayanlar, konumuna, yaşam biçimine yabancılaşan çalışanların biçimlediği "Shakespeare",
1 9. yüzyılın sonundan günümüze dünya tarihinde yaşanan konuları paylaşıyor. İyiliğin, güzelliğin, ortak düşler kurmanın insanlığın kurtarıcısı olduğu düşüncesini işleyen
"Shakespeare", komedyanın anlatım olanaklarından yararlanarak insanlığın sorunlarına dikkat çekiyor. -Şehir Tiyatroları websitesinden alınmıştır.
Kabare; 8 Oscarlı meşhur “Cabaret” filmini sahnede izlemek ister misiniz? Müzikal sevenler için kaçırılmayacak bir fırsat. Tam 2 saat 40 dakika uzunluğunda, sizi pek sıkmayan,
müzik dolu bir ziyafet
Para; Necip Fazıl Kısakürek sevenlerin kaçırmaması gereken bir oyun. Adından da anlaşabileceği bile paranın insan hayatındaki yeri; oldukça eleştirel mesaj verme telaşıyla
sahneye koyuluyor.
Hıdrellez; Firuze Engin'in yazdığı Ali Yaylı'nın yönettiği bir dönemin toplumsal acılarının dekorunda, buruk bir aşk hikayesi
İstanbul Efendisi; Kızının beğendiği damattan başka birini sevdiğini öğrenen baba, bu gidişe bir son vermek için çareyi cinlerde aramaktadır. Musahipzade Celâl'in yazdığı, bizi
eskilere götüren, güldüren, eğlendiren neredeyse hiç sıkmayan bir oyun.
Ocak; Oyun 1 960 yılında geçmesine rağmen hikaye hiç de eski değil. Olayların geçtiği tarihi 201 3 yapıp, biraz da dekoru yenilesek sanırım kimse bundan rahatsız olmaz.
Um utlarıyla yaşayan bir ailenin ayakta kalma çabasını sahneliyor oyun. Kenarda duran radyodan yükselen ezgiler, bizi o döneme götürüyor. Babaanne karakteri neredeyse dekor
olmuş oyunun içinde. Yine de hikayenin biraz eksik kaldığını düşünüyorum.
Zengin Mutfağı; Şehir tiyatrolarında beni en çok etkileyen oyun. Şener Şen'in aynı isimle rol aldığı filmindeki gibi herşey. Metnin yazarı Vasıf Öngören. Süprizlerle dolu, oldukça
sevimli bir oyun. Sahnenin hemen yanında duran piyano ve kemanla öyle de güzel gider ki sormayın. Meşhur işçi yürüyüşüyle başlıyor oyun. Sahnede kullanan tek dekor Kerim
Bey'in mutfağı. Bu mutfakta çalışan Aşçı pehlivan eskisi Lütfi'nin ağzından dinliyoruz hikayeyi. Aşkı, kapatalizmi, insanların nasıl birbirine düştüğünü anlatıyor. Oyun hakkında bir
de Murat Garipağaoğlu'na ayrıca bir yer açmak isterim. Sahnede devleşmek diye işte ben buna derim.
Yaşar ne yaşar ne yaşamaz; Aziz Nesin'in ölümsüz eseri. Yaşayıp yaşamadığı hiç belli olmayan Yaşar'ın hikayesi. Oyunun süresi; 2 perdelik 2 saat 45 dakika
Lysistrata “Kadınlar da savaşırsa”; Aristophanes'in yazdığı oyunda kadınların erkeklerini savaşlarda erkeklerini kaybetmelerine artık bir dur deme çabalarını görmekteyiz. 2 saat 2
perdelik oyunu Kemal Kocatürk yönetiyor.
Yuvaya dönmek; Henüz prömiyerini yapmamış oyunu şehir tiyatroları websitesinde bize şöyle tanıtıyor; “Yuvaya Dönmek, beklenmedik bir anda nüfus mübadelesi ile yüzleşerek
evini ve her şeyini kaybeden bir ailenin çöküşünü anlatır. Bu yolculuğu farklı dilleri konuşan farklı ülkelerden ve sanatsal gelenekten sanatçılar sunmaktadır. Oyun, çok kültürlü bir
toplumda yaşamanın karmaşık kültürlerde var olmanın önemini seyirciye duygusal yoldan anlatır. “
Meraklısı için öyle bir hikaye; İster misin Savaş Dinçel, Sait Faik'in haritasıyla size şöyle bir İstanbul'u gezdirsin? Naşit Özcan'ın tek başına oynadığı oyun; Burgazada'dan
başlıyor, Taksim Parkı'na kadar gidiyor.
Şark dişçisi; Şehir Tiyatrolarının, çok sevmekle hiç sevmemek arasında kalmış 3 saatlik müzikali. 1 9. yüzyıl Osmanlı'sını anlatıyor bize. Eser Hagop Baronyan'ın kaleminden.
Seyircilerden kimisi oyundan övgülerle bahsederken, kimisi de boşa giden bir zaman olarak değerlendirmiş.
Türkiye kayası “Bir göç hikayesi”; Fehime Seven'in 1 6 yaşında yazdığı Türkiye Kayası, Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelen bir ailenin sınırda yaşadıklarını anlatıyor.
.tumblr.com
12