BES-İN Dergisi Nisan 2018 | Page 9

Siz bütün bunlardan mutlu olup hayal ettiğiniz görünüme kavuştuğunuzda, vücudunuz hala tedirgin. Ar tık aldığınız bütün kalorilere sarıl- maya başlıyor çünkü bir daha ne zaman alacağından emin değil. Günler geçiyor ve eskisi gibi besleniyorsunuz, kaybedilen kilolar yavaş yavaş geriye dönüyor. Şimdi vücut tem- kinli; aldığı enerjiyi korumak istiyor ve bu yüzden yağ tutumunu arttırıyor. Yani diyetten sonra kilo geri alındığında kas dokusundan kaybettiğimiz ağırlıkta yağ yüzdesine ekleni- yor. Ar tan yağ yüzdesiyle birlikte yoyo sendro- munun zararlı etkileriyle karşılaşmaya başlı- yoruz. Tip 2 diyabet, hiper tansiyon, kardiyo- vasküler hastalıkların ve safra kesesi taşları- nın oluşum riskini arttırıyoruz farkında olma- dan. Hayatınızın ipleri sizin elinizde. Peki siz onu doğru yönlendirebiliyor musunuz? Yoksa bazen temkinli davranıp bazen de ipi fazla mı uzun bırakıyorsunuz? Muhtemelen çoğunlukla dengeyi de sağlayamıyorsunuz. İşte bu yüzden geriye dönüp bir bakın, kaç kez diyete başla- mış ve sonunda bırakıp kaybettiğinizden daha çok kilo almışsınız. Geri aldığınız kiloların hayal kırıklığıyla zor baş ettiğinize ve yine de inancınızı toplayıp her şeyi başa sardığınıza eminim. Ama maalesef girdiğiniz bu kilo verme-alma döngüsüne bağlı olarak eskiden bir anda verdiğiniz kiloları artık o kadar kolay veremeyebilirsiniz. Devamını getiremediğiniz beslenme programlarından sonra yaşadığı dengesizlikle yorulan sadece siz değilsiniz. Bütün bunların sonucunda “Artık dur!” sinyal- leri gönderen bir metabolizmayla karşılaşma- nız olağan; çünkü yağ dokusu metabolizması tüm vücut metabolizmasına etki edecek güçte. Aslında başladığımız çoğu şeyi yarım bırakamıyoruz. Bir kitabı beğenmesek de sırf sonunu merak ettiğimiz için devam ediyoruz okumaya ya da bir filmi yarıda bırakıp çıkma- yı istemiyoruz ama konu bunlardan çok daha önemli olduğunda, kendimize bakmak, vücu- dumuzu korumak olduğunda aynı istikrarı göstermiyoruz. Sizce de umutsuzluğa kapıla- rak, hayal kırıklığıyla oyalanarak ve sağlıksız beslenmenin zararlarını göz ardı ederek yeterince vakit kaybetmediniz mi? Artık çocuk değiliz ve bir aşağı bir yukarı çıkan oyuncaklar bizi mutlu etmeyi bıraktı, tartıda- ki ani değişimler de öyle. Ömür boyu sizinle olacak ve iyi bakmakla yükümlü olduğunuz en önemli şey bedeniniz. Verdiğiniz kararları doğru yönlendirmenin ve ipleri gerçekten elinize alıp dengeyi kurmanın zamanı geldi de geçiyor. Eskiden yaşadığınız talihsizlikleri, yanlış beslenme başarısızlıklarını ve yarıda bıraktığınız bütün diyetleri unutun. İnternet- te bulup uyguladığınız, arkadaşlarınızdan duyup kullandığınız programların aksine gerçekten size yardımcı olabilecek, bu alanda eğitim almış bir diyetisyene size özel bir beslenme programı hazırlaması için danı- şın. Bunu eskisi gibi başlayıp bırakarak değil, bir yaşam tarzı haline getirerek yapmaya çalışın. Yaşayarak göreceksiniz ki kalıcı olarak uyguladığınız beslenme programları sadece sabit bir kiloya ulaşmanızı değil aynı zamanda kaliteli bir hayata adım atmanızı sağlayacak. Küçük mutlulukları herkes sever evet ama kendinize biraz da kalıcı mutluluk- lar yaratmayı deneyin.