Bakış Boşluğu Fanzin - 3 Bakış Boşluğu Fanzin - 3 | Page 6
söylediğinde Calloway’in yardımcısının
“Siz o Martins misiniz?” diye soru sorması ile, Martins’in ölümlü dünyaya ikinci,
hatta üçüncü başladığını anlarız. İkinci
adamların, yardımcıların, uşakların yazarıdır Holly Martins. Amerika’dan uçup Viyana’da hayatını kapsayan olayların içine
düşen avantür yazarımız, olayları pragmatist yazar, meraklı dedektif, arkadaşının kanını yerde bırakmayan bir dost, kimlikleri
ile cinayet vakasını çözümlemeye girişir.
Film Noir, dedektifleri ve onların gideceği
izlerle bizi yanıltmayı sever.
Martins sorgulamaya başlar. Olayı gören Harry Lime’ın uşağıyla konuşur. Uşak,
olay anında üç kişinin olduğundan bahsederken çok emindir. Ancak üçüncü kişinin,
ne suratını ne de herhangi bir belirleyici
özelliğini hatırlamadığını söylediğinde,
serin serin gizem patlatır yüzümüze. Artık
filmimiz iskeletini alır ve organları yerleştirmeye koyulur. Film Noir, gizemi sever.
Film Noir, Holly Martins gibileri içine alır.
Uşağın verdiği bilgilerle 1-0 öne geçen
müzmin yazarımız Holly Martins, göçmen
tiyatrocu ve aynı zamanda merhum(!)Lime’ın sevgilisi, Anna Schmidt ile tanışır.
Anna, gözüyaşlı suretiyle cenazeden beri
gözümüzün önündedir. Ve Martins’in, An6
na’dan öğreneceği bilgilerin dışında ondan
hoşlanmaya başladığını görürüz. Sinemasal evrende bizi bir paradoksun içine atar
bi nevi. “Holly Martins ne yapmaya çalışıyor?
Filmin ilerleyen safhalarında Anna’nın
gözüne girmek için mi savaşacak, gerçekten arkadaşının cinayetini çözüp ona karşı
son görevini mi getirecek, yoksa yeni kitabının tohumlarını mı ekecek?” Film Noir
kafalarda sürüklediği soru işaretini sever
ve içimizdeki tüm kirli, çıkar arayan duyguları dışavurur.
Merhum(!)Harry Lime’ın uşağını pencereden, Holly Martins’e “Bu gece gel,
sana çok önemli bilgiler söyleyeceğim”
derken görürüz. Martins için nimettir bu
replik. Anna’yı da yanına alır ve gece uşağın yanına gider. Evin önüne geldiğinde,
başıbozuk bir kalabalık görür. Martins
durur mu? Dalar kalabalığın içine. Evet!
Uşak ölmüştür, öldürülmüştür. Uşağı sorgularken kapının yanında onları sessizce
dinlerken gördüğümüz, uşağın minik ve
çok tatlı oğlunun Martins’i işaret edip Almanca bir şeyler söylediğini görürüz. -Bu
sahnedeki çocuk oyuncu çok sevecen, naif
bir iz bırakır filme- Elbette kalabalık, cinayeti Holly Martins’in işlediğini düşünür.
Ve elbette Martins kaçmaya başlar. Film
noir, genellikle cinayet mahallinde, sahte
parmak izlerinin, sahte kanıtların, şifreli
notların, yanlış yöne sevk eden izlerin bulunduğu tematik klişelere bayılır.
Karşımıza çıkan yeni bir planda filmin
görüntü yönetmeni Robert Krasker - çok
sinematografik görüntülere imza atmıştır, alman dışavurumcu ışığını senaryoya
yedirmiş ve daha sonra ustalaşacak (Jean
Luc Godard vs.) gibi yönetmenlere teknik
açıdan esin kaynağı olmuştur. Gözümüze
şık bir ayakkabıyı kadrajına alarak gizemli
ve kahraman bir karakteri sokar. Gizemli
karakterimiz ters ışıktadır, yalnızca silueti-