✤
✤
dillendiren �iirleri, soyluların konaklarında ezbere okuyan ve bu yolla ya�amını sürdüren emekçi bir ozandı...
İ. Ö. 1200 yıllarında gerçekle�en Troya sava�ından 500 yıl sonra doğan İzmirli Homeros�un ya�adığı yüzyılda, yeni yeni palazlanan Grek burjuva sınıfından birileri ona, ��u bildiğin efsaneleri yazıya dök de, yalnız soylular değil, bizler de okuyup öğrenelim� dediler.
O da oturup halkın dilinde dola�an Troya sava�ıyla ve bu sava�la harmanlanan tanrılar ve kahramanlarla ilgili söylenceleri( mitosları) derleyip topladı; içinden kendince seçtiği Troya sava�larıyla ilgili olanları �iirle�tirdi. Onlara büyük bir insanlık sevgisi ve ya�ama sevinci yükledi. Adaletin, karde�liğin güzelliği yanında, sava�ların insanlıkdı�ı yüzünü çıkardı ortaya. Böylece bütün insanlığın ölümsüz ba�yapıtları İlyada ve Odisseya destanlarını olu�turdu Homeros...
İlyada destanı, dokuz yıl süren Troya sava�ının yalnızca bir kesitini, yarı ölümsüz Yunanistanlı komutan Ahilleus�un Ba�kralı Agamemnon�a olan öfkesini ve bu öfkenin tetiklediği süreci dillendirir... Odisseya destanı da, Troya sava�ına katılan Yunanistanlı kent krallarından Odisseus�un sava� sonrası ülkesine gemileriyle dönerken, denizlerde yıllar süren o zorlu sava�ımlarını anlatır...
İlyada destanının konusu kısaca �öyleydi: Troya kenti; Çanakkale Boğazı�nın Anadolu yakasında kurulmu� çok varlıklı bir krallıktı. Avrupa yakasındaki Yunan yarımadasında da Akhalar( Grekler) denen bir halk oturmaktaydı. Ve onların ya�adığı her kent bir krallıktı. Varsıl Troya�nın hazineleri, Yunanistanlı kent krallarının ba�ı olan Ba�kral Agamemnon�un sürekli dü�lerine girmekteydi... İ�te İlyada destanına göre, Troyalı prens Paris, bir i� gereği Yunanistan�a gittiğinde, güzelliği dillere destan Yunanistanlı Helena�yla tanı�tı. Ne var ki tanrıça Afrodit�in, yanından hiç ayırmadığı yaramaz Eros�un saldığı a�k okları yüzünden güzel Helena, Yunanistanlı kent krallarından Menelaos�la evli olmasına kar�ın, Paris�e deli divane vuruldu ve onunla Troya sarayına gelin olarak geldi... Bu olayı dü�lerinin bir gerçeğe dönü�mesi olarak yorumladı hemen Yunanistanlı Ba�kral Agamemnon! Ba�tanrı Zeus�la üç kez konu�tuğunu ve kendisini Helena�nın namusunu temizlemekle görevlendirdiğini açıkladı halkına. Bu gerekçeye dayanaraktan topladığı en seçkin ordu ve kent krallarıyla birlikte, Troya surlarına dayandı...
Ne var ki, Troya surları dokuz yıl süresince talancılara hiç geçit vermedi! Ve bu sava�larda tanrılarla insanlar harmanlandılar... Tanrılar da sava�an orduların salarında yer aldılar zaman zaman. Ve bu tanrıların bir kısmı Troyalıların, bir kısmı da Yunanlıların salarındaydı...
Surları a�amayan Ba�kral Agamemnon�un orduları, çevre kentlere yağma seferleri de düzenliyordu sık sık. Askerler, çevre halklardan dev- �irdikleri gerek kadın gerek ziynet cinsinden ganimetleri, aslan payını Ba�kral Agamemnon�a ayırdıktan sonra kalanını, kendi aralarında bölü�üyorlardı..
Bir keresinde Ba�kral Agamemnon, yarı ölümsüz ünlü komutan Ahilleus�un payına dü�üp sevgili edindiği güzel Briseyis�i zorla alıp kendi çadırına götürdü. Bu olayı onuruna yediremeyen Ahilleus da, Ba�kral�a küfürler yağdırdı uzun uzun. Sonra da, �Ben sırf sen hazineler, güzel kadın köleler derleyesin diye mi geldim buraya? O Troyalılar bana ne kötülük etti de onların o masum gençlerini kırıp geçireceğim? � deyip çadırına çekildi...
Troyalılar, on yıl süresince, Yunanistanlı ordulara geçit vermedi. Anadolu halkları da dört bir yandan ku�atma altındaki Troyalıların yardımına ko�u�tu. Surları a�amayan yağmacı Akhalar, o ünlü Troya Atı�nı yaptılar sonunda. Karnı seçme askerlerle dolu bu tahta atın, tanrıça Atena�nın Troyalılara gönderdiği bir yengi armağanı olduğu düzmecesini yaydılar. Troyalılar da buna inanıp co�kuyla, Troya Atı denen tanrı armağanı tahta atı, surlardan içeri aldılar...
Aynı gece tahta atın karnına saklanmı� askerler, surların kilitli kapılarını açtılar.
63
✤
BÖYLECE BÜTÜN İNSANLIĞIN ÖLÜMSÜZ BAŞYAPITLARI İLYADA VE ODİSSEYA DESTANLARINI OLUŞTURDU HOMEROS....
✤