AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 73

yamızda her ülkenin bir mitolojisi vardı . İnsanların doğa olayları ve varlıkları kar- �ısında kapıldıkları korkular yüzünden ürettiği bu mitoslar , çok ürkünçtüler ... Zaman içinde bazı soylu sanatçılar , o mitosları yumu�atıp insancılla�tırdılar . Örneğin o soylu sanatçılardan biri , dünyanın ve insanoğlunun olu�umuyla ilgili olarak �öyle bir mitos kurguladı :
Daha hiçbir �eyin var olmadığı o eski zamanlarda , Kaos denen büyük bir bo�luk vardı yalnızca . Bu büyük bo�lukta da , zaman içinde , kocaman bir yumurta olu�up olgunla�tı ve bir gün ortasından çatlayıp boydan boya ikiye bölünüverdi ! Yumurtanın içinde olu�mu� ilk tanrısal yaratık , hemen ayaklarıyla alt kabuğu a�ağıya doğru itti ; böylece Yeryüzü ( Gaya ) olu�tu . Elleriyle de üst kabuğu yukarı doğru itti ; Gökyüzü ( Uranos ) olu�tu ...
Yumurtanın içinde olu�an ve çatlamı� kabukları iten bu ilk kanatlı tanrısal varlığın adı da , �a�k� anlamına gelen Eros�tu .
Böylece iki tanrı , Yeryüzü ile Gökyüzü , yaratıcıları olan Eros ( A�k ) yüzünden , birbirlerine hemen deli divane vuruluverdiler !.. Gökyüzü , Yeryüzü�ne duyduğu o sınırsız sevgisini kanıtlamak için , mavi giysilerini ı�ıl ı�ıl yıldızlarla , ayla , güne�le donattı hemen ... Ve mevsimine göre yağmur yağmur , ı�ık ı�ık yağdı sevgilisi olan Yeryüzü�nün topraktan bedeni üstüne ... Yeryüzü de , â�ık olduğu Gökyüzü�nün yağdırdığı o ı�ık ve yağmurları topraktan bedeninin bütün �ehvet ve sıcaklığıyla , en güzel bitkilere , tahıllara , en lezzetli meyve ağaçlarına dönü�türdü ... Ve onların bu kar�ılıklı sevgileri ve üretimleri sürerken , a�k oklarının yaramaz tanrısı Eros da hep yanlarında oldu ... O durmadan a�k okları gönderdi iki sevgilinin yüreklerine ... Bu yüzden de Yeryüzü�nü ve Gökyüzü�nü artık hep o Eros denen A�k yönlendirmeye ba�ladı ...
O iki ana tanrı , yani Gökyüzü�yle Yeryüzü , toprak bedenlerinden ölümsüz tanrı ve tanrıçaları , yarı ölümsüz çe�itli kahramanları yarattılar ... Sonra da dünyayı yönlendirmek ve en güzele dönü�türmek üzere , kendi benzerleri olacak o güzel insanları da yaratmaya karar verdiler . Gökyüzü�nün döktüğü ı�ık ve yağmur sağanaklarıyla harmanlanıp döllenen Yeryüzü , kendi öz çocukları olacak insanları doğurdu toprak bedeninden ... Ve onları kendilerinde bile olmayan bazı olağanüstü akıl ve yeteneklerle donattılar ... Haliyle dünyamızı da çe�it çe�it güzellik ve nimetlerle doldurdular . Sırf öz çocukları olan bu insanoğulları ne istiyorlarsa bol bol ve karde�çe üretip kavgasız dövü�süz bölü�sünler diye . Ve gene hep aydınlıkta ve özgürce ya�asınlar diye ate�le , ı�ıkla donattılar onları ...
İ�te o Yeryüzü�yle Gökyüzü�nün yarattığı ve her birinin ayrı görevleri olan tanrı ve tanrıçalardan on ikisi , bulutların üstündeki Olimpos�ta oturuyordu . Zeus , Ba�tanrı�ydı ... Ve bu tanrıların altısı kadın cinsinden tanrıçalardı : Demeter , Afrodit , Hestiya , Atena , Hera , Artemis ... Kalan altısı da erkek cinsinden tanrılardı : Zeus , Hefaystos , Apollon , Ares , Hermes , Diyonisos ...
Gene bu arada Yeryüzü�yle Gökyüzü , yarı tanrı cinsinden pek çok yaratıklar da dünyaya getirdiler ; sırf çok sevdikleri insanlara gerektiğinde yardımcı olsunlar diye .....
Bu yaratımlardan sonra Yeryüzü ( Gaya ) ve Gökyüzü ( Uranos ) adlı o iki tanrı , yalnızca sevgiye , karde�liğe ve adalete dayanan bir zemberekle kurdular dünyamızın düzenini . Ondan sonra da kendi hallerinde ya�ayıp gitmek üzere , �imdiki yerlerine çekildiler sessizce ...
Evet , konuyu biraz daha açmak için , soylu sanatçıların i�lediği bir ba�ka mitosa da değinmek istiyorum kısaca . Olimpos�ta oturan Ba�tanrı Zeus�un kızkarde�i tanrıça Hestiya�nın sorumlu olduğu aile ocağındaki ate�le ısınıp birbirleriyle kayna�an bireylerle ilgili bir mitos ... Evet , tanrıça Hestiya�nın aile ocaklarında yanan o dağınık ate�leri , gün gelip bir tek ülke halkını ısıtıp aydınlatmakla kalmayacak , zaman içinde bütün dünya halklarının karde�çe bir arada ısındıkları tek bir ocağın ate�ine dönü�ecekti ... İ�te bu ate�in gücüyle artık aralarında karde�
61