AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 72

DAHA
ÇOCUKLUĞUMDA , DOĞDUĞUM ANTİK KENT
AFRODİSYAS ' TAKİ HEYKELLERE
BAKAR BAKAR , BİR ANLAM
VERMEYE ÇALIŞIRDIM .

Çalı�ma alanı Anadolu ve Akdeniz mitolojisi üzerine art arda kitaplar yayımlayan Ya�ar Atan , Troya , Homeros ve Anadolu uygarlıkları üzerine çalı�malarını sürdürüyor . �Akdeniz Mitologyasından Efsaneler� ve �Akdenizli Tanrılar� gibi önceki kitaplarında insanlığın uygarlık yolundaki bin yıllardır süren o çileli yolculuğunu konu edinen yazar ve çevirmen Atan , Anadolu uygarlıklarını ilerici ve barı�tan yana bir bakı� açısıyla yeniden kurguluyor . Çalı�malarını yıllardır Frankfurt yakınlarındaki evinde sürdüren Ya�ar Atan�a , bir süre önce çıkan �Homeros�un İzinde-Troya�dan Sava� Efsaneleri� ile onun devamı niteliğindeki ve halen baskı a�amasında bulunan �Troya�da Sava� ve Barı�� kitaplarını sorduk . Atan , Avrupa ve mitologya ( mitoloji ) ili�kisini de anlattı .
- Siz sık sık �Batı uygarlığı� denen olgunun ve bütün bilimlerin , sanatların mayası ve hamurunun mitologya olduğunu hatırlatıyorsunuz . �öyle soralım : Mitologyayla ya da Fransızların �mitoloji� dediği �eyle , sizin tanı�manız nasıl oldu ? YA�AR ATAN : Bu belki de bir raslantı . Belki de mitologyanın , yani mitolojinin egemen olduğu antik bir kentte dünyaya geldiğim için böyle . Daha çocukluğumda , doğduğum antik kent Afrodisyas�taki heykellere bakar bakar , bir anlam vermeye çalı�ırdım . Hep yabancı gezginler gelirdi oraya ve ben konu�tukları �eyleri anlamak isterdim . O yarı yıkılmı� tapınakların ve heykellerin anlamını merak ederdim . Sonra o gezginlerin , bazı heykel parçalarını alıp götürdüklerini de görürdüm zaman zaman !.. Bir seferinde hakim , kaymakam amcalara anlattım ağlaya ağlaya durumu . Beni gülerek dinlediler ... Bir cezası yokmu� çünkü !
Yabancı dillere yöneli�im de buradan kaynaklandı . Çünkü bu mermer yontuların dillendirdiği ve içerdiği mitolojiyle ilgili olarak hemen hemen hiç kaynak yoktu Türkçede ... Üstelik Afrodisyas ve yöresindeki evlerin çoğu , o değeri parayla ölçülemeyen mermer heykel parçalarıyla yapılmı�tı ... O yüzden dı� ülkelerdeki en ünlü
60 müzeleri , içim yanarak geziyorum hep . O müzeler , ülkemizden a�ırılmı� o paha biçilmez mermer yontularla tıka basa doluydu ...
- “ emek ki ba�ından beri �u soru kar�ınızda duruyordu : Mitoloji nedir ? YA�AR ATAN - Evet , bizim �öykü , masal� diye önemsemediğimiz , ama kendi topraklarımızın malı olan bu mitologya , yani mitoloji , Avrupa�yı Avrupa yapan kültürün temeliydi . Sümerlerden ba�layan bu mitologyayı sırasıyla Grekler , Romalılar ve Rönesans�la birlikte Avrupalılar benimsedi ve onu sanatlara , bilimlere dönü�türdüler ... O yüzden de mitologyayı bilmeden Batı kültürünü , yani edebiyatını , sanatlarını , felsefesini anlamak olası değildir ...
�imdi mitolojiyi kabaca anlatabilmek için �öyle bir örnek vereceğim : Yıllar önce İstanbul�da , bir yolcu gemisinde dört-be� ya�larında bir kız çocuğunu , geminin arkasında dönen pervanenin olu�turduğu köpüklere büyük bir ilgiyle bakarken gördüm ... Birden , �Anne ! � diye bağırdı çocuk . Eliyle köpükleri göstererek �Bunlar ne ? � diye sordu . Annesi de biraz dü�ündükten sonra �Ha , o köpükler mi ?.. Balıklar çama�ır yıkıyor da ondan kızım !.. � dedi .
Çocuk birden gülümsemeye ba�ladı mutluluktan !.. Çünkü o anda kafasını karı�tıran o büyük sorusuna , bir �efsane� yani bir�mitos� aracılığıyla yanıt bulmu� , rahatlamı�tı ...
İ�te binlerce yıl önceki atalarımız da , daha bilim olu�madığı için , dünyayı bu be�-altı ya�ındaki çocuğun gözleriyle görüyor ve onun düzeyindeki aklıyla dünyamızı yorumlamaya çalı�ıyorlardı ... Bu yüzden de anlayamadıkları doğa varlıklarını ve doğa olaylarını tanrıla�tırıyor ve canavarla�tırıyorlardı . Sonra da onları çocuksu akıllarıyla bir �mitos�a yani bir �masal�a dönü�türüyorlardı . Böylece insanoğlu , durmadan kendine sorduğu sorulara , ürettiği efsaneler ( mitoslar ) yoluyla yanıtlar arıyordu ...
Bu �mitos�ların yani �masal�ların toplamına , �mitologya� ya da �mitoloji� diyorduk ... Ve hemen söyleyelim ki , dün-