✤
✤
✤
GÖÇMEN TÜRKÜLERİ, ŞARKILARI, ALMANYA TOPLUMUNDA BİLİNMEYEN,
BİLENLER TARAFINDAN DA UNUTULAN BİR
KÜLTÜR.
✤
Bugünü anlamak için dünü unutmamak gerekir. Zaten bu mümkün değil. Bu, kültürel alanda da öyledir. Fatih Akın�lardan, Shermin Langhof�lardan, Feridun Zaimoğlu�lardan önceleri de vardır. Her �ey �ikinci ku�akla� ba�lamadı yani. Bu, kimilerine demode bir yakla�ım gibi gelebilir, önemli değil. Bütün bunlardan daha önemli ba�ka bir �ey var: Göçmen türküleri, �arkıları Almanya toplumunda bilinmeyen, bilenler tarafından da unutulan bir kültür. Bunların kaybolmaması için, bu müziği daha geni� bir kitleye tanıtmak için Bülent�le yola çıktık.
- 50 yılı geride bırakan toplu göçe ve bugün bu ülkede ya�ayan 3 milyon Türkçeli insana rağmen, Almanya’ da, bu müzik altkültürünün yerle�emediğini belirtiyorsunuz. Oysa albümünüzde 1970’ ler ve 1980’ lerin damgasını ta�ıyan bir �sound� var. Almanya( halk, aydınlar, siyaset sınıfı vs.) bunu sizce neden dikkate almadı?
İMRAN AYATA- Zor bir soru. Hemen belirteyim, cevaplamam yeterli olamayacak ve söylediklerimin daha çok birer tez olarak algılanmasını istiyorum.
Bir: Bugün olduğu gibi dün de Alman toplumunun çok meraklı ve açık olduğunu dü�ünmüyorum. Bunun için de göçmenlerin gündelik hayatları ve kültürel pratikleri pek ilgi uyandırmamı�tır. Göçmenlere temel yakla�ım i�gücü bazındadır
İki: Dikkate alınmamasının en temel nedeni, ırkçılıktır. Irkçılık sadece bir ideoloji değil, aynı zamanda toplumsal aygıtlarda i�leyen bir mekanizma. Bu nedenle, kültür endüstrisi de onsuz dü�ünülemez. Üç: Bu ilgisizliğin bir ba�ka boyutu daha var: Bu �sound�, Almanya�daki alı- �ılmı� sound�lardan çok farklıdır ve bu sound�un entegre edilmesinin pek kolay olmayacağı dü�üncesi yaygındır. �Bu sound� derken dili, müziği kastediyorum. Tabii ki sadece bu değil. Türkiye�nin o dönem Avrupa içinde sayılmaması,
BÜLENT KULLUKÇU( solda) VE İMRAN AYATA 54