AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 57

merak, ilgi ve hayranlığın bir arada kendini göstermesi. Öteki grubun canavarla�tırılması içerisinde hayranlık ve merak daha baskın. Tıpkı Avrupalı gezginlerin Hint tanrılarına kar�ı duydukları ilgi ve merak gibi.
Sınırlanan çirkinliğin daha sonra sömürgele�tirilmesi geliyor. Farklı kültürel özellikler ve pratikler çirkinliğin normu olarak kabul ediliyor, bu tanım korku ve güvensizlik duygusu ile alakalı. Elbetteki burada çirkin tanımı sömürgele�tirene ait. Ardından yazar askeri çirkinlikten bahsediyor. Birinci Dünya Sava�ı sırasında, bedensel yaralı askerler için,
�ehirlerden uzakta( toplum ile mümkün olduğunca az temasta bulunulacak yerlerde) özel hastaneler türüyor. Hastanelerin amacı bedensel deformasyona uğrayan askerlerin, dı� görünü�leri ile toplumu rahatsız etmeden varlıklarını sürdürmeleri ve estetik ameliyatlarla, özellikle yüzlerinde meydana gelen deformasyonların mümkün olduğunca hailetilmesi. Her ne kadar bu askerlere toplumda saygı duyuluyorsa da, rahatsız edici görünümleri yüzünden toplumdan dı�lanıyorlar.
Gruplar üzerinden ele alınan çirkinde de iziksellik ve normallik tanımlamaları ön plana çıkıyor. Normallik gene içinde ya�anılan kültür ve topluluk üzerinden tanımlanıyor, normalin dı�ında olan ise korku veriyor. Belki de insanın korkusu kendini ait hissettiği grubun dı�ına itilmek. Bu korku ile birlikte kendi grubuna ait olmayanı dı�lıyor, aforoz ediyor.
DUYULARIN KÜLTÜREL ROLÜ
Kitabın temel konusu insanın kendisi aslında. İlk iki bölüm insanın tutum ve yargıları ile belirlenen çirkin kavramını incelerken, üçüncü bölüm insanın bedensel duyuları ile belirlenen çirkinliği ele alıyor. İnsan, görme, duyma, tatma, koklama ve dokunma duyularıyla çirkinliği kendi kültürü içinde öğrenir, bu öğrenilmi�likleriyle de kendi tanımlarını belirler. Kısacası beden kendi bilgisini olu�turur.
Bilgiyi olu�turan ilk ve en önemli duyu görmedir, hatta görmek inanmaktır. Fotoğraf bile iktidarını bu mit üzerinden güçlendirir. Duyusal ve duygusal anlamda pek çok �eyi görme duyusu belirler. Görme duyusu hem kültürel hem ki�isel açıdan farklılık yaratır, kararları belirler. Çirkin görünümlü ki�i, güzel görünümlü ki�iden daha az itibar görür. Diğer bir duyu ise duyma: İnsan vücudu pek çok sesin ve aynı zamanda çirkin sesin de( geğirmek, kusmak, çığlık atmak, kemirmek vs.) kaynağıdır. Tuhaf bir �ekilde ilk olarak rahatsız edici, kötü ve çirkin olarak nitelendirilen müzik türleri zamanla birer klasiğe dönü�ebilir. Bunun en bariz örnekleri �jazz� ve �rock and roll�dur. Bu anlamda

SINIRLANAN ÇİRKİNLİĞİN DAHA SONRA SÖMÜRGELEŞTİRİLMESİ GELİYOR. FARKLI KÜLTÜREL ÖZELLİKLER VE PRATİKLER ÇİRKİNLİĞİN NORMU OLARAK KABUL EDİLİYOR.

45