AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 56

ANTİK DÖNEMDE ÇİRKİNLİK , KELİMENİN ETİMOLOJİSİNE BAKILDIĞINDA , FİZİKSELLİKTEN
DAHA ÇOK KORKU
VE DEHŞET DUYGULARINA BAĞLI OLARAK BELİRLENİYOR .

bir inceleme sunuyor . Buradaki amaç biraz da kavramın tarihsel bir arkeolojisini yapmak .
MİTOLOJİ VE EFSANELERDE ÇİRKİN
Yazar tekil örneklerden bahsettiği kitabın ilk bölümünde , özellikle mitoloji ve efsanelerdeki insan hayvan hibritleri üzerinde duruyor . Mitoloji ve felsefe , çirkin için , insandan daha a�ağıda olduğu varsayılan yaratıkların yer aldığı bir hiyerar�i belirliyor . Gene de antik dönemde çirkinlik , kelimenin etimolojisine bakıldığında , iziksellikten daha çok korku ve
deh�et duygularına bağlı olarak belirleniyor . Bununla birlikte , Antik Mısır�da bu tarz insan hayvan karı�ımları tanrısal olarak kabul edilirken , negatif göndermelere de sahip .
Ortaçağ�da ise çirkinlik teması ile ilgili , özellikle destanlarda görülen dönü�üm ve metamorfoz ön plana çıkıyor . Daha sonraki dönemde i�in içine ahlak giriyor , hatta öyle ki , güzellik ve çirkinlik iyi ve kötü
44 ahlakın vücutsal yansıması olarak kabul ediliyor . Çirkinlik ve ucubelik her daim bir arada kullanılsa da , Henderson özellikle 18�inci yüzyılda çirkinlik ve sakatlık ( deformasyon ) kavramlarının birlikte kullanıldığını ve 19�uncu yüzyılda da çirkinlik ve anormalliğin e�anlamlı hale geldiğini belirtiyor . Bu arada Viktorya döneminde , ba�ta etnik olmak üzere , ender görülen farklılıkların sergilendiği �ucube� gösterilerinde ( �freak shows� ) bir artı� gözleniyor . Özellikle sirk , galeri ve müzelerde sunulan gösteriler gene eski bir olguyu �insan hayvan karı�ımı� ucubeleri , normal insanların kar�ısına getiriyor .
Bir taraftan ucube olarak doğan bu insanların kitlelere sunumu varken , diğer bir örnek günümüzden bir sanatçının kendisini kitleler önünde ucubele�tirmesi : Fransız sanatçı ORLAN , bir dizi estetik operasyon ile yüzünü kasten çirkinle�tirip , kendini ucubele�tiriyor . Kitabın bu ilk bölümü daha çok dı� görünü� ile belirlenen çirkin üzerine , bununla birlikte kültürel farklılıklar ve korku üzerinden belirlenen bir çirkinlik kavramı bu . Tabii bir de normallik olgusunun sorgulanması var ; farklı olan doğrudan anormal kabul ediliyor .
MEŞRULAŞTIRILMA MI , İTİBARSIZLAŞTIRILMA MI ?
Kitabın ikinci bölümü çirkin gruplar üzerine . Buradaki örnekler daha genel . İkinci bölümün amacı kültürel pratiklerde çirkin grupları resmile�tiren terimlerin incelenmesi . Yazar bu bölümde bilhassa çirkin grupların me�rula�tırılması ya da itibarsızla�tırılması üzerinde duruyor , aslında her iki durumda da çirkine bir değer atfediliyor . Öncelikle grup tanımlamaları ile çirkinliğin sınırlandırılması söz konusu . Yazarın ele aldığı ilk grup , canavarlar ; aslında çirkinlik bu grup ile özde�le�mi� . Özellikle farklı kültürler ya da ideolojiler ile çatı�malar ya�andığında , öteki her zaman canavarla�tırılıyor . Aslında buradaki durumu tetikleyen sadece korku değil , aynı zamanda ötekine duyulan